Sıfır Ahmet Paşa’nın gücü bu kadarmış!

10 Ağustos yaygın olarak IŞİD adıyla bilinen Irak ve Büyük Suriye İslam Devleti (IBSİD) örgütünün Türkiye’nin Musul Başkonsolosluğu’nu basarak başkonsolos ve iki bebek dâhil 49 Türkiye Cumhuriyeti vatandaşını esir almasının ikinci ayının dolduğu gün. Bu sütunda iki ay önce hesabını sorduğumuz Ela bebek (bkz. http://gercekgazetesi.net/karsi-manset/ela-bebek-vatani-gorevde) hâlâ savaş esiri! 10 Haziran’da bu baskın ve esir alma yaşanınca, Tayyip Erdoğan, o kendine has güzel üslubuyla “tereyağından kıl çeker gibi halleder miyiz derdindeyiz” demişti. Ne savaş esirleri kıl, ne IBSİD tereyağı ama bu Tayyip Erdoğan! Beyefendi, kıl biraz güçlü mü imiş ne, iki ay geçti, “halledemediniz”. Neden acaba?

Erdoğan hiç olmazsa bir “dert” ifade ediyor. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, namı diger Sıfır Ahmet Paşa ise o dönemde pek yüksekten atıyordu. “Kimse Türkiye’nin sabrını ve gücünü test etmesin.” Test ettiler de ne oldu, Sıfır Bey? Aradan iki ay geçti, kendini halife,örgütünü de devlet ilan eden bir yeni yetme liderin gücü bakıyoruz sizin yönettiğiniz Türkiye’ye yetiyor. Aradan iki ay geçti, başkonsolos da, Ela bebek de hâlâ savaş esiri. Sizdeki de maşallah Eyüp sabrıymış! Yapamayacaksın, bari konuşup da kendini mahcup duruma düşürme!

Tabii, bunların boş konuşma olduğunu, AKP hükümetinin bu “Ali kıran, baş kesen” örgütünü “bizim saflarda” olarak gördüğü açık. Çünkü Erdoğan-Davutoğlu hükümeti mezhep fitnecisidir. Sünnileri Şiilere karşı kışkırtıyor. IBSİD ise mezhep savaşı yapmak amacıyla kurulmuş İslam içi bir iç savaş örgütüdür. Tencere yuvarlanmış, kapağını bulmuş!

En son Davutoğlu, açık açık bu meselenin Irak’ta ezilmiş olan Sünnilerin haklı tepkisi olduğunu ileri sürerek IBSİD’i gerekçelendirdi: “Onların temel şeyi ilerleyen bir güç var burada daha önceki öfkeler, dışlanmalar, hakaretler bir anda geniş bir cephede geniş bir reaksiyon doğurdu. Irak’ta bizim her zaman tavsiye ettiğimiz gibi Sünni Araplar dışlanmamış olsaydı süreçten böyle bir öfke birikmesi olmazdı. (…)Yakın zamana kadar IŞİD bu gücü nereden buluyor aklı hakimdi. Bir öfke birikmesi var. Yabancı savaşçılar var denildi, mutlaka vardır. Baktığımızda en büyük kitlesel taban öfkeyle merkezden devletten kopmuş kitlelerden geliyor, Sünni Arap aşiretlerden geliyor.”

Profesör Davutoğlu gittikçe “reis”inin etkisi altına giriyor anlaşılan. Türkçesi anlaşılmamaya başladı. “Onların temel şeyi ilerleyen bir güç var burada…” gibi cümlelerden ne anlamak gerektiği belli değil. Ama genel mesaj açık. Bu bizim çocukların işi, hani şu Sünni aşiretler var ya, onlar!

Bakın, ne demiş Davutoğlu: “Yabancı savaşçılar var denildi, mutlaka vardır.” Bu, Türkiye gibi bölgenin en güçlü devletlerinden birinin Dışişleri Bakanı’nın kullanacağı bir cümle mi? A Davutoğlu, burnunun dibinde hilafet ilan etmeye kalkan örgütün içinde “yabancı savaşçılar” olup olmadığına dair hiç mi istihbarat edinemedi senin MİT’in ya da askeri istihbaratın ki, tahmin kipinde “mutlaka vardır” diyorsun? İstihbarat da mı sıfır, paşa?

Neden öyle dediği belli aslında. Bilmez olur mu örgütün militanlarının çok önemli bir bölümünün Tunus’tan, Cezayir’den Çeçenistan’a, Bosna’dan, Kosova’dan Afganistan’a, İstanbul’dan, Rize’den Elbistan’a kadar “yabancı savaşçılar”dan oluştuğunu. Sadece küçültmeye çalışıyor önemini, o yüzden sanki istihbaratı yokmuş gibi “mutlaka vardır” diyor. Bize taviz veriyor. Bütün gidişat şunu hazırlıyor: “Baktığımızda en büyük kitlesel taban öfkeyle merkezden devletten kopmuş kitlelerden geliyor, Sünni Arap aşiretlerden geliyor.”

IBSİD Irak Sünnilerinin yurtsever dürtülerinin ordusu değildir, Profesör Davutoğlu! Yalan söylemeyin! O kara bayraklı örgüt, Irak Sünnilerinin ezilmişliğinden istifade eden İslam dünyası içi bir iç savaş örgütüdür. Öyle olmasaydı, adını Irak Sünni İslam Devleti koyardı. Oysa adı, çok sık izah ettiğimiz gibi Irak’ın yanı sıra Suriye’yi, Lübnan’ı, hatta Ürdün’ü ve ötesini kapsıyor. Neden Afrika'ya bile yayılan haritalar yayınlıyor. Bunu açıklasana Davutoğlu! Irak Sünnileri öfkeli mi dedin? Doğru, ama halifelik de ne oluyor? Irak halifesi mi bu?

Hitler Alman halkının Birinci Dünya Savaşı ertesinde yaşadığı ezilmişlik duygusundan istifade ederek iktidara geldi. Ama aklı başında kimse bu yüzden "herkeste öfke vardı, onun için faşizm oldu" demiyor. "Faşizm bu duyguyu sömürerek iktidara geldi" diyor!

Sünni fitnecisi Erdoğan-Davutoğlu ikilisi ateşle oynuyorlar. Ceremesini bugün Ela bebek çekiyor. Yarın bütün Türkiye çekecek!