Emekçi halka ücretsiz nitelikli maske dağıtımı mümkün! Şu an yapılan ise kesinlikle bu değil!
Koronavirüsle mücadelede halkın sağlığını korumak için alınan önlemlerin başında koruyucu ekipmanların kullanımı geliyor. Bu ürünlerin hiçbiri, her koşulda yüzde yüz koruyucu ve önleyici özelliğe sahip değil. Ancak belli standartlara uygun, nitelikli ürünler üretildiğinde ve bu ürünler doğru kullanıldığında salgının yayılmasını ciddi derecede azaltan, kontrol edilebilirliğine yardımcı olan ürünler. Bu nedenle üretimlerinin başlangıcından bitişine kadar olan her adım, üzerinde titizlikle durulması gereken süreçleri içinde barındırıyor.
Devlet Koronavirüsle mücadele sürecinde halkın yanında olduğunu ve alınacak önlemlerle birlikte üzerine düşen ne varsa yapacağını söyledi. Bu önlemlerin arasında en yaygını ve gündemde olanı ücretsiz maske dağıtımı. Devlet USHAŞ (Uluslararası Sağlık Hizmetleri A.Ş.) bünyesinde üretimlere el konulduğunu, izinsiz hiçbir üretim yapılmayacağını, gerekli tüm kontrollerin ve denetimlerin gerçekleştirileceği bilgisini verdi. Ardından PTT aracılığıyla e-devlet üzerinden başvuran 20 yaş üstü ve 65 yaş altı kişilerin evlerine ulaştırılacağını söyledi. Maske krizinde yaşanan ilk problem başvuru yapılan sitesinin çökmesiyle başladı. Ertesi gün site düzeltildi ve başvurular yeniden alınmaya başlandı.
İnsanlar bir maskeyi iki gün boyunca kullanıyor
Devlet bu süreci yönetemeyeceğini ve yeterli tedariki sağlayamayacağını anlayınca başka bir yönteme geçti. Vatandaş telefonlarına gelen kod ile eczaneye gidip 10 gün için 5 adet tek kullanımlık maske alabilir dendi. Hala bu maskelere ulaşmakta sıkıntı var. Halk maskeleri nasıl kullanacağı konusunda yeterince bilgilendirilmiyor. Birçok insan 10 gün için 5 maske verildiği için bir maskeyi 2 gün kullanmak gerektiğini düşünüyor. Koruyuculuğu birkaç saatle sınırlı olan bu maskeler 2 gün içinde korumayı bırakın insan sağlığı için tehlikeli olmaya başlıyor.
Korona çıkan fabrikada maske üretilirse ne olur?
Eczanelerde ve medikal ürün satışı yapan güvenilir yerlerde maske satışının yasaklanmasından dolayı halk mecburen çarşı, pazarda ve hatta nalburlarda her nerede buluyorsa oralardan maske satın almaya çalışıyor. Buralarda satışı yapılan maskelerin tümü hiç tartışmasız koruyucu özelliği olmaması bir yana halkın sağlığını tehdit eden ürünlerdir. Üretim yerleri dahi belirsizdir. Öte yandan üretim yeri belli olan ve sağlık bakanlığından onay alan maskelerin durumu da çok farklı değil. Geçtiğimiz günlerde Bursa’da bir fabrikada Koronavirüs dolayısıyla 3 hafta üretime ara verilmişti. İşçiler hastalığa yakalanan çok sayıda işçi olduğunu söylediği halde bu fabrika tekrar üretime başladı. Fabrika başka tekstil ürünlerinin yanı sıra Sağlık Bakanlığı’ndan aldığı izinle maske üretimi de yapıyor.
Maskeler niteliksiz
Devletin dağıttığı maskelere dönecek olursak, maskeler dağıtıldıkça birçok sorun da beraberinde geliyor. Bunların başında ilk bakışta bile fark edilmesi mümkün olan maskeler arasındaki farklılıklar. Görünüm farklılıkları bir yana, kiminde yüze tam oturmayı sağlayan burun teli yok, kimisinin lastikleri olması gerekenden fazla gevşek ve hatta bunlardan daha vahimi birçoğunun tek katlı olması. Özellikle tek katlı kumaştan yapılan maske, evdeki herhangi bir kumaşı ağzınızı burnunuzu kapatacak şekilde yüzünüze sarmaktan daha fazla korumuyor.
Nasıl olmalı?
Halka dağıtılan maskelerde belirli bir standart yok. Bu şu demektir; maskelerde kullanılan hammadde farklı olabilir, üretim metodu farklı olabilir, sterilizasyon koşulları farklı olabilir. Ancak olması gereken cerrahi maske standardı bellidir. Üretimi için polipropilen lifi başta olmak üzere uygun hammaddeler belirlenmiştir. Maskeler bu hammaddelerden elde edilen spunbond ve meltblown yöntemiyle üretilen dokusuz yüzey (nonwoven) kumaşların (meltblown yöntemiyle üretilen dokusuz yüzey kumaş ortada kalacak şekilde) en az üç katman olacak şekilde birleştirilmesiyle ortaya çıkar. Tek katlı hiçbir maske en kaliteli hammaddeden, en iyi üretim metoduyla dahi üretilmiş olsa da koruyucu değildir. Tabi bununla birlikte üretim, paketleme ve dağıtım koşullarının da yeterli denetimlerden geçmediği aşikâr.
Ne yapmalı?
Hiç yoktan iyidir denebilir. Ancak eğer öyleyse de bu maskeleri yapmaya ve dağıtmaya gerek yoktur. İnsanlar kendi imkanlarıyla da aynı korunmayı sağlayabilir. Ayrıca tek katlı bir maskeyle korunduğu zannına kapılan bir insanın olması gerekenden daha rahat davranarak riski arttırması bile söz konusudur. Ne var ki mesele insanları korumak değil, biz şu kadar milyon maske dağıttık diyerek propaganda yapmak olduğu için bu gerçekler es geçiliyor.
Şu anda halka nitelikli ürün temin etmek bir yana, belli bir standardı bile yakalayabilmiş durumda değiliz. Emekçi halkın parasıyla, ücretsiz maske dağıtıyoruz sözlerini bırakın. Nitelikli koruyucu tekstil ürünleri için gerekli tüm fabrikaları kamulaştırın. Fabrikaları emekçi halkın yararına üretim yapacak şekilde dönüştürün. En hızlı ve güvenli şekilde teminini sağlayın