Türk-İş sendikalarının atması gereken asıl adım: Bağımsız ve birleşik bir işçi cephesi!

Türk-İş'e bağlı Tek Gıda-İş, Belediye-İş, Kristal-İş, Tümtis, Deriteks, Basın-İş ve TGS ortak bir bildiri yayınlayarak adalet yürüyüşüne destek verdiklerini açıkladılar. Sendikalar demokratik kazanımların işçi sınıfının mücadelesi ile elde edildiğini ve mutlaka korunması gerektiğini vurgulamakta ve işçi sınıfının yaşadığı acil ve yakıcı sorunları gündeme getirmektedir.

Bildiride sendikalara ve sendika önderlerine yapılan baskılar, grev yasakları, işten çıkarmalar, bireysel emeklilik soygunu, kiralık işçilik, gelir adaletsizliği, açlık sınırında asgari ücret, kıdem tazminatının gasp edilmek istenmesi gibi başlıklardan bahsedilmektedir. Bunlar işçi sınıfının gündemleridir. Sendikalarımız da bu sorunları öne çıkarmakta çok doğru yapmaktadırlar.

Bu sorunlar sadece yedi sendikanın değil işçi sınıfının en geniş kesimlerinin etrafında birleşebileceği sorunlardır. Bu sorunların faili meçhul değildir. Kaynağı hiç şüphesiz ki patronlar sınıfıdır. Bu açıdan bakıldığında TÜSİAD, MÜSİAD, TOBB gibi kurumlara mektup yazarak patronlardan destek isteyen Kılıçdaroğlu'nun yürüyüşünün işçi sınıfı için doğru adres olmadığı görülmelidir.

Bugün Türkiye'de gözlerin bu yürüyüşe çevrildiği bir aşamada, işçi sınıfının acil sorunlarını gündeme getirme çabasını anlamak mümkündür. Ancak madem bu sorunlar ortadadır ve acildir, esas ihtiyaç sendikaların patronlardan ve patron partilerinden bağımsız bir güç birliği oluşturmalarıdır. Sendikalar önü çekmelidir.

Yürüyüş bitecek, miting dağılacak ama işçi sınıfının sorunları dağ gibi durmaya devam edecektir. Adalet yürüyüşünü destekleyen patronlar yine işçi sınıfının karşısına dikilecektir. Kılıçdaroğlu'nu desteklesin ya da desteklemesin emekçi milyonları birleştirecek olan emeğin gündemleridir. Patronlarla birlikte yürümek değil patronlara ve onların istibdadına karşı mücadele etmek birleştiricidir.

Bugün bildiri yayınlayan yedi sendikanın yine adalet yürüyüşü vesilesiyle emeğin taleplerini yükselten DİSK ve KESK'le bağımsız bir platformda birleşmesinin, Türk-İş'in diğer sendikalarına, hatta Hak-İş ve Kamu-Sen'e çağrı yapmasının, tüm sendikaların tabanındaki işçilere ve sendikasız milyonlara seslenmesinin önünde hiçbir engel yoktur. Patronların istibdadına karşı hürriyet işçi sınıfının nasırlı elleri üzerinde yükselecektir!