Metal sözleşmeleri can alıcı maddelere geliyor

Metal sektöründe grup toplu sözleşmelerinde üçüncü tur müzakereler tamamlandı. İşveren sendikası MESS ile masaya oturan Türk Metal sendikası 42 maddede, Birleşik Metal-İş sendikası 26 maddede ve Çelik-İş sendikası 41 maddede uzlaşma sağladı. Uzlaşma sağlanan maddeler esas olarak idari konulardan oluşuyor. Sözleşmenin can alıcı maddeleri olan sözleşme süresi, zam oranları ve sosyal haklarla ilgili maddeler hâlâ masada.

Dünya trendi değil MESS’in kötü niyeti

Sözleşme süresi olarak işçi sendikaları 2 yıllık, MESS ise 3 yıllık sözleşme istiyor. MESS, dünyada trendin uzun süreli sözleşmelerden yana olduğunu savunuyor ve ABD’deki 5-6 yıllık, Hollanda ve Danimarka’daki 3 yıllık sözleşmeleri örnek gösteriyor. MESS, Almanya’da metal grup sözleşmelerinin 2 yıllık, Avusturya, Finlandiya’da ise 12 aylık (1 yıllık) yapılmakta olduğunu işine gelmediği için aktarmıyor tabii. Neymiş uzun süreli sözleşmelerde işçi ekonomik dalgalanmalardan daha az etkileniyormuş. Gerçek ise çok farklı. Daha sözleşme imzalanmadan beklediği ücret zammını, vergi artışlarıyla, iğneden ipliğe yapılan zamlarla yitiren Türkiye’nin işçisine 2 yıllık sözleşme dönemi bile fazladır.

MESS işçiden korktuğu için 3 yıllık sözleşme dayatıyor

Sözleşme süresinin Türkiye’deki metal sektörü açısından özel bir önemi daha var. Her sözleşme döneminde işçiler özellikle MESS’in ortağı gibi davranan Türk Metal sendikasına tepki gösteriyorlar. 2015’te bu tepkiler fiili grevlere dönüştü ve bir dizi fabrikada Türk Metal’in üye sayısı neredeyse sıfırlandı. Ama 3 yıllık sözleşme imzalandığı için Türk Metal MESS ile el ele verip işten çıkarmalarla öncü işçileri tasfiye ederek ve eylemlerin yarattığı mücadeleci ruh durumunun zaman için yatışmasını sağlayarak tekrar gücünü toparladı. Eğer sözleşme iki yıllık olsaydı belki de bugün Renault için Birleşik Metal, Tofaş için Çelik-İş masaya oturacaktı. Belki de fiili grevler sırasında kurulan TOMİS’in bazı fabrikalarda varlık göstermesi mümkün olacaktı. Bu yüzden esas MESS patronları sınıf mücadelesindeki yükselişlerin metal sektöründeki statükoyu kırmasından korktuğu için 3 yıllık (3 yıllık sözleşmeyi yerleştirirse daha da fazlasını isteyecektir) sözleşme istemektedir. 

Genç işçilerin önemi

Bir diğer sıcak gündem zamlar. Zam taleplerine bakıldığında sendikaların istediği oranlar az çok birbirine benzer düzeylerde. Tabii bu oranları kopartmak pazarlık masasında değil mücadele alanlarında gösterilecek performansla mümkün. Bu açıdan bakıldığında bir ayrıntı öne çıkıyor. Zam talepleri benzer olsa da genç işçilerle kıdemli işçiler arasındaki farkla ilgili olarak sendikaların tutumları farklılaşıyor. Örneğin Birleşik Metal daha düşük ücret alan gençler için daha iyi oranlar istiyor. Bu kimin mücadele alanlarına daha yakın olduğunu ve mücadele potansiyellerini hesaba katarak sözleşme masasına oturduğunu gösteriyor. Kıdemli işçiler önemsiz değil. Tam tersine grevlerde çok önemli rol oynarlar. Ancak fabrikalarda çoğunluk genç işçilerde ve gerçekten düşük ücretlerle ve zor koşullarda çalışmaktalar. Bazı fabrikalarda genç işçiler, ağır işte çalışacağıma tezgahtarlık yapar aynı parayı alırım düşüncesine kapılabiliyor. İşçi sirkülasyonu bu yüzden çok fazla. Bu işçileri fabrikada tutup mücadeleye katmak, işçilere kaybedecekleri bir şey olmadığını ama kazanacakları çok şey olduğunu göstermek önemli. Dahası genç işçilerin mücadeleye katılmasının herkesin yararına olduğuna ise şüphe yok. 

Bu yazı Gerçek gazetesinin Kasım 2017 tarihli 98. sayısında yayınlanmıştır.