Metal Fabrikalarından Haberler Ağustos 2020
“Metal Fabrikalarından Haberler” köşesinde, metal sektöründe çalışan işçi arkadaşlarımızın fabrikadaki deneyim ve mücadelelerini aktarmaya devam ediyoruz.
Arçelik’de dert çok, çözüm: “sendikaya üye ol, denetle, sahip çık!” -Arçelik Çerkezköy Televizyon fabrikasından bir işçi
“Kurumsal” Arçelik Televizyon fabrikasında yıllık izinlerimiz askıya alınmak istendi. Pandemiden itibaren 12 saat çalışan biz işçilerden bir feragat da daha bulunmamız isteniyor. “Yıllık izinler kaldırıldı” cümlesi önce dedikodu şeklinde işçiler arasında duyuldu. Sonra sert bir şekilde amirler ve sözcülerin ağzından bize haber verildi. İşçilerin büyük bir çoğunluğu bu duruma tepki gösterdi. Çünkü virüsün en korkutucu seviyede olduğu zamanlarda bile biz işçiler fabrikalarda üretim yapmaya geldik. Bundan daha büyük feragat, özveri olabilir mi? Büyük bir tepki olunca sendika devreye girdi. Ortamı yumuşatıp işçilerin yıllık izinlerden vazgeçmeleri için “işçilerle diyaloga” girişerek ikna çabasına girdiler. Buda bir sonuç vermeyince Arçelik önümüze “yıllık izin istemiyorum, yıllık iznimi ötelemek istemiyorum” seçenekleri olan bir anket getirdi. Seçeneklerdeki kelime cambazlığı bir yana, yıllık izin hakkımızın yasal olmasına rağmen böyle bir seçime zorlanmamız ve bunu bize imzalatmaları kabul edilecek bir durum değil. Her zaman olduğu gibi sendika, işçileri yönetimle baş başa bıraktı. Biz işçiler haklı olarak “ben yönetimle tek tek diyaloga gireceksem, sen neden varsın? Senin fabrikada olma sebebin ne?” tepkisini sendikaya gösterdik. Mesai saatlerimize gelince Arçelik’in düzgün planlama yapamamasından dolayı belirsiz bir şekilde gidiyor. (Esnek çalışma uygulaması!) Arçelik, işçilerin özel hayatlarını, sosyal hayatlarını, aile olduklarını görmemezliğe gelerek istediği saatlerde çalıştırmayı kendinde hak sayıyor. MESS ile yaptığımız TİS’de bize zorla kabul ettirilmek istenen esnek çalışmayı kabul etmedik. Ancak şimdi, yönetim, virüsü bir fırsata çevirerek bize esnek çalışma saatlerini uygulatıyor. Bunların yanında yakın zamanda 300 sözleşmeli işçi alan Arçelik, bunun 120 tanesini İşkur’dan, diğer işçi arkadaşları da normal sözleşmeli olarak belirli süreli sözleşme ile işe aldı. En az 4 ay en fazla 8 ay gece gündüz 12 saat çalıştırıldıktan sonra büyük bir kıyım yapılarak işten atılacaklar. Kadroya girebilme umuduyla çok ama çok çalıştırılacaklar. Nerden biliyoruz? Her dönem aynı şey oluyor oradan! Fabrikanın içindeyse işçiler; yönetim, amir ve sözcüler tarafından küçük düşürülüyor, ikinci sınıf muamelesi yapılıyor. Omuzlarına yapması gerekenden kat kat fazla iş yükleniyor. Hal böyle olunca bir çok işçi bu kötü muameleye ve kötü çalışma koşullarına dayanamayarak istifa ediyor. Tüm bunlar olurken de iş arayan işçiler, işçi alımı yok diye geri çevriliyor. Şimdi sözleşmeli işçilerin istifasından sonra kapıdan geri çevirdikleri işçilere SMS göndererek “bizimle çalışmak ister misiniz?” diye davette bulunuyorlar! Aslında bu durum biz işçi sınıfına güzel bir örnek. Sermayedar fabrika kapısından geri çevirdiği işçiyi zora düştüğünde çağırıyor! Başından beri saydığım tüm bu durumlar için elbette çözüm sendika. Ancak yetkili Türk Metal sendikası ne yapıyor? Bizim aidatlarımızla, haberimiz olmayan bir zamanda, seçmediğimiz bir baş temsilciyi “baş temsilci olarak atamakla” meşgul oluyor! Bize sorulmadan birileri baş temsilci atıyorsa eğer, işçilerden sakladığı bir şeyler var o zaman! Yani, Arçelik Çerkezköy Televizyon Fabrikasında da durum aynen böyle. Örgütlülüğün bu kadar önemli olduğu çok açık olan bir fabrikada bu kadar kargaşada bize düşen görev mi? “Sendikaya üye olmak, sahip çıkmak ve denetlemek.” Başka yol yok!
Her zorluğun altından kalkacak güçteyiz -Gebze HT Solar fabrikasından bir işçi
Merhaba arkadaşlar. HT Solar yönetimi bayram, seyran dinlemiyor işçilere saldırmaya devam ediyor. Patron tarafı bayram öncesi üç arkadaşımızı işten atmakla tehdit etti. Biz bu işten atmalara karşı daha önce de mücadele ettik işten atmakla tehdit edilen arkadaşlarımızı savunduk, işten atılmalarını engelledik ve hala mücadele etmeye devam ediyoruz, işçi arkadaşlarımızı ne pahasına olursa olsun savunacağız.
Patron sözleşme sonrasında bir saldırı başlattı. Gerekli-gereksiz, alakalı-alakasız, büyük-küçük her konuya tutanak tutulmakta ve bu tutanaklara yazılan savunmalar okunmadan yazılı uyarı cezası verilmekte. Bizler toplu olarak tepkimizi bu uyarı cezalarını imzalamayarak gösteriyoruz. Vardiya amirleri fabrikada her işçiye farklı davranarak işçilerin huzurunu ve birliğini bozmaya çalışmakta. Bizler herkese eşit davranılmasından yanayız ve vardiya amirlerinde bu eşitlik anlayışı mevcut değil.
Tutanakların yanı sıra fabrikanın diğer gündemi izin. İşçilerin önemli bir işi olduğunda tek günlük bir izin bile verilmiyor. Vardiya amirleri izin konusunda yetki kullanamayacak kadar korkaklar. Arkadaşlarımızın akrabaları hastalanabiliyor, cenazelere gitmeleri gerekebiliyor ancak bunun için rapor alınması dayatılıyor. İşçilerin yıllık izin haklarında kullanmadıkları izin günlerinden izin verilmesi gerekirken rapor dayatması bizlere baskı anlamına geliyor. Temsilcilerimiz bu meseleleri patron tarafına baskı yaparak çözüyor ancak kökünden çözmeye kararlıyız.
Daha sonra yıllık izin dönemimiz geldi; 31 Ağustos da okullar açılacakken bizleri Eylül ayında izne çıkarmaya çalıştılar. Bu asla kabul edilemezdi, fakat aleyhimize olan iş yasası ve toplu iş sözleşmesinde izin maddesi ne yazık ki onlardan yanaydı. Ancak yılmadık, mücadele ettik ve patron da bizim neler yapabileceğimizin farkında olduğu için yıllık iznimize 1 hafta tatili eklemek zorunda kaldı. Biz de böylece ailelerimizle biraz daha fazla vakit geçirebilme imkanına kavuşmuş olduk.
İşçiyi işçiden başka kimse düşünmez, kendi sorunlarımızı kendimiz çözmeliyiz! - Bursa Tofaş'tan bir işçi
Pandeminin azalmasından sonra Tofaş'ta işler yoğunlaştı. Egea gövde hattı tekrardan 3 vardiyaya geçiş yaptı. Tofaş yönetimi 4 aylığına 400'e yakın işçi alımı yaptı. Bu alımlarla sözleşmeli kapsamında eskiden Tofaş'ta çalışan işçileri çağırdılar. Bir bakıma sendikasız taşeron işçi alımı yapmış oldular. Yaşanan bu durum fabrikada büyük tepkilere neden oldu. Tofaş’ta taşerona hayır kampanyası başladı. Sendika bir vardiyada fabrika içinde yürüyüş yaptı. Tofaş yönetimi aldığı karar ile sözleşmeli alımlara son verdi. Patronlarında istediğini ve yapmaya çalıştıklarını biliyoruz; esnek çalışma, kemik kadro ve taşeron olarak çalışacak eski elemanlar! Yıllık izinde her yıl olduğu gibi bu yılda sıkıntılar yaşadık. 29 Temmuz'da izne çıkıp, 13 Ağustos’ta üretime başlayacağız. Yıllık izne çıkacağımız tarih bir hafta önce duyuruldu. Tatile, memlekete gidecekler bilet sorunları yaşıyor. İşler yoğun olduğundan dolayı yıllık iznimizi az verdiler. İş yoğunluğu bittikten sonra birer ikişer gün izin vereceklerini söylediler. Kurban bayramını çıkardığımızda bize 8 günlük izin kalıyor. Bir yıl çalışan insanlar 8 günlük yıllık izin kullanmaya mecbur kalıyor. İnsanlar yaşadığımız pandemi sürecinden ve işten bunaldılar. Tatile, memleketine gidecek insanları düşünen yok. Türk Metal’de bu durumu çözmek yerine her zamanki gibi yatıştırmaya çalışıyor. İşçilerin mi yoksa Tofaş yönetiminin mi sözcüleri belli değil. Eylül ve Ekim'e kadar işlerin yoğun olacağı söyleniyor. Sonrası belirsiz. Herkes bu konuda tedirgin, pandemi vakaları da artıyor. Lakin kimsenin umurunda değil önlemler göstermelik olmaya başladı. Ölen ölür, kalan sağlar bizimdir mantığında çalışmaya devam ediyoruz. İşçinin sağlığı, psikolojisi, morali kimsenin umurunda değil ne sendikanın ne yönetimin nede hükümetin!
Esnek çalışmaya karşı iş güvencesi! - Bursa Renault'dan bir işçi
OYAK Renault yönetiminin yaptığı araç kampanyası üzerine üretimde büyük artış oldu. Pandemi sürecinde üretime yoğun bir şekilde devam ettik. Üretimin sene sonuna kadar yoğun bir şekilde devam edeceği söyleniyor. Sene sonundan sonra ne olacağı belli değil. OYAK Renault'ta bir çok taşeron işçiye ücretsiz izin verildi. Kalan az kişiye de bir çok iş yüklediler. Az kişi ile bir çok iş yaparak kâr elde eden taşeron şirketler hiç bir şekilde işçiyi düşünmüyor. Daha çok nasıl kâr elde ederim onun hesabını yapıyorlar. Belirli süreyle sözleşmeli olarak giren işçilerinde sözleşmesini uzattılar. Renault yönetimi arkadaşlarımıza iş güvencesi sağlamak zorundadır. Bir an önce sözleşmeli işçileri kadroya almalıdır. Renault yönetimi 29 Temmuz-19 Ağustos arası yıllık izine çıkılacağını açıkladı. Yıllık izin bitene kadar fabrikada bakım, onarım, genel temizlik yapıldıktan sonra tekrar üretime başlanacak.
Daha iyi koşullarda çalışmak için mücadele etmemiz gerekiyor -
1 aydır bir tel fabrikasında çalışıyorum. Sigortasız göçmen çalışanlar var. 2350 TL üzerini elden nakit alıyoruz. Resmi tatillerde normal çalışma oluyor, fazla mesai ücreti ödenmiyor. Haftada 4 saat karşılıksız mesai yapıyoruz. Gıda ve maddi yardım yok, kimin nerde çalıştığı belli değil 70 kişi çalışıyor. Lavabodaki sabuna çamaşır suyu koyuyorlar. İş güvenlikçi ne kullanıyorsa aynından istiyorum. Bütün bu sorunları çözmemiz için mücadele edip birlik olmamız gerekiyor.
Bu yazılar Gerçek Gazetesi'nin Ağustos 2020 tarihli 131. sayısında yayınlanmıştır.