Maske takmayan işçi tazminatsız olarak işten atılabilir mi?

maske fabrika kalabalık işçi

Emekçiler salgının yanı sıra iktidara ve patronlara karşı da mücadele ediyor. Patronlar her dönemde eften püften sebeplerle, tazminat vermemek için işçileri 25/2’den işten atıyor. Son günlerde ise patronların, işçiyi işten atmak için maske takmama gerekçesine başvurduğunu sıkça görüyoruz. Evet, patronların, İş Kanunu’na göre iş güvenliğini tehlikeye düşürdüğü bahanesiyle işçiyi, 25/2’den işten atabileceği söyleniyor. Ancak bu, patronların keyfi davranabilecekleri anlamına gelmiyor. Hukuki olarak işçiyi koruyan madde ve içtihatlar da var. Elbette işçilerin bunları bilmesi ve patronların keyfi uygulamalarına karşı haklarını savunması gerekiyor. Patronların saldırılarını savuşturacak en güçlü yol örgütlü bir mücadeleden geçiyor.

Önce patronlar kurallara uyacak!

4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/2’nci maddesine göre “İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi” işverene haklı nedenle derhal fesih hakkı verir. Ancak bu madde patrona sınırsız bir yetki vermemektedir. Patronların bu hakkı kullanırken iyi niyet kurallarına uygun hareket etmesi beklenir. Bunun için de ilk önce işyerinde alınması gereken tüm tedbirleri alması, işçiye gerekli ekipmanları sağlaması gerekir. Tedbir almak işçilere “sosyal mesafeyi ihlal etmeyin” demek değil, çalışma düzeninin bu mesafeye uygun olarak ayarlanması ve alınan tedbirlerin de işçi için uygulanabilir nitelikte olması demektir. Ekipman sağlamak ise işçiye bir tane maske verip bütün gün bununla çalışın demek değil, gerekli zaman aralıklarıyla değiştirilebilecek sayıda maske temin etmektir. Bu gibi kuralları yerine getirmeyen patronun, işçilere maske takın deme ve bu yüzden yaptırım uygulama hakkı yoktur. Bu nedenle İş Kanunu’nun  25/2 maddesi patronlara, işçiyi maskesiz gördüğü ilk anda işten atma hakkı vermez. Sadece işten atma da değil, patronlar salgın koşullarını suistimal ederek sırf işçiye mobbing (psikolojik baskı) uygulamak amacıyla nefes almak için iki saniye maskesini indirmiş işçi hakkında da sürekli maske takmıyormuş gibi tutanak tutuyorlar. Ancak bu tutanaklar da patronun işçiyi işten atmasını haklı çıkarmaya yetmiyor.  

Maske takmadığı için uyarı alan işçi ne yapmalı?

Her ne kadar kanun patronlara bu yetkiyi vermese de onlar çoğu zaman kanuna aykırı davranıyorlar. İşçilerin bu haksızlığa karşı sessiz kalmamaları gerekir. Maskeleri düzgün şekilde takılı olmadığı için patronun ya da amirlerin uyarısı ile karşı karşıya kaldıklarında işyerinin sağlaması gereken çalışma koşullarına, tedbirlerin yetersizliğine dikkat çekerek kendilerini savunmalıdırlar. Hakkında bu nedenle bir tutanak tutulduğunda ise işçi, tutanağa, yine çalışma koşullarının salgından korunmak için uyulması gereken kurallara uygun olmadığı hususunda şerh düşerek imza atmalıdır. Ancak ne yazık ki bunların hiçbiri patronun işten atmasına mutlak bir engel teşkil etmeyecektir. Hukuki haklarını bilen ve bilinçli davranan, hakkını savunan işçiler, patronu keyfi hareket etme konusunda caydırır. Ancak yine de patronlar hukuku hiçe sayarak hareket edebilmektedir. Bu şekilde işten atılan işçiler davalar açarak mücadeleye devam etmeli, bu işin peşini bırakmamalıdır. Ancak dava açmak da pratik ve acil bir çözüm olmayacak. Çünkü Türkiye’de işçi davaları seneler sürmekte, işçilerin haksız işten atılması ile başlayan mağduriyetleri uzadıkça uzamaktadır. O halde bu saldırılara karşı durmak için asıl ne yapmak gerekir?

Saldırılara karşı en güçlü yöntem: örgütlü mücadele

Sorunun cevabını birkaç hafta öncesine giderek, torba yasa ile kıdem tazminatını gasp etmeye çalışan iktidara karşı işçilerin yaptıkları eylemlerle yasayı geri çektirmesine, ücretsiz izin dayatmasına karşı iş durdurup işverene geri adım attıran işçilerin mücadelesine bakarak bulabiliriz. İktidar ile el ele vermiş patronlarla tek başına mücadele etmek mümkün değil. Patronlar, tek bir işçi için haksız tutanak tutar ve o işçinin itirazını duymazdan gelir ancak işyerindeki bütün işçiler itiraz ederse o ses fabrikayı inletir. Gerçek caydırıcı güç işçilerin birlik içinde hareket etmesidir. Patron bir işçiyi 25/2’den işten atmakla tehdit edebilir ama karşısında bir işçi değil tüm işçileri göreceğini bilirse buna cesaret edemez. İşçilerin bir kısmını haksızca ücretsiz izne gönderebilir ancak diğer herkes “ben de çalışmıyorum o zaman” derse ücretsiz izni dayatamaz. Fabrikalarda, işyerlerimizde, hayatımızın her alanında birleşip örgütlenirsek kazanırız.