Kamuda güvence değil taşeron artıyor

Taşeron işçilere her seçim dönemi kadro vaat eden AKP hükümeti, bu konuda hiçbir adım atmadığı gibi her geçen gün güvencesiz çalışmayı daha fazla yaygınlaştırıyor. DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası’nın yayınladığı “OHAL’de Kamu İstihdamı ve Genel İşler İşkolu” başlıklı rapor kamuda güvencesizliğin ulaştığı boyutu gözler önüne seriyor.

Belediyelerdeki işçilerin %73’ü taşeron şirketlerde çalışıyor!

Genel işler işkolu ağırlıklı olarak belediye işçilerini ve kamuda temizlik hizmetlerinde çalışan işçileri kapsar. Ayrıca kamuda taşeron çalışmanın en yaygın olduğu işkoludur. Başta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olmak üzere devletin hiçbir kurumu taşeron işçi sayısına ilişkin herhangi bir bilgi paylaşmıyor. Bu nedenle taşeronluğun işkollarına göre dağılımı konusunda net bilgilere ulaşmak mümkün değil. Fakat raporda karşılaştırmalı veriler kullanılarak genel işler işkolunda taşeron sömürüsünün ne kadar yaygın olduğu ortaya konulmuş.

Genel işler işkolunda Ocak 2017 verilerine göre toplam 916.957 işçi çalışmaktadır. Bu işkolunda olup belediyelerde ve kamuda taşeron çalışan işçiler ile konut işlerinde çalışan işçilerin oranı toplam sayının %80,8’i. Çalışanların sadece %19,2’si sürekli işçi kadrosunda çalışıyor. 2015 yılına ait bilgilere göre belediyelerde çalışan toplam işçinin %73’ü taşeron şirket çalışanıydı. 2016 yılında belediye istihdamında en fazla artış sözleşmeli personelde olmuştur. Haziran’da 11 bin 40 kişi olan sözleşmeli işçi sayısı Aralık ayında 13 bin 189 kişiye yükselmiştir.

Raporda ayrıca bu dönemde kanun hükmünde kararnameler (KHK) ile belediyelerden ihraç edilen memur ve işçi sayılarına ilişkin bilgiler de yer alıyor. 677 sayılı KHK ile belediyelerden 448 işçi, 1.741 memur toplam 2.189 emekçi ihraç edilmiş, bunlardan sadece 25 işçi görevine iade edilmiştir.

Memur-işçi sayısı azaldı, sözleşmeli personel arttı!

Raporda kamu sektöründeki istihdama ilişkin veriler, 2016 yılının Ocak-Haziran dönemi ile Temmuz-Aralık dönemi karşılaştırılarak sunulmuş. İstihdama ilişkin özellikle bu iki dönem arasındaki değişim, hükümetin temel istihdam politikasının taşeron ve sözleşmeli gibi güvencesiz işçi çalıştırma olduğunu gösteriyor. OHAL ve KHK’ların ise emekçilerin aleyhine işlediği çok açık bir şekilde görünüyor:

·         2016 yılı Haziran ayında 2 milyon 928 bin 353 olan memur sayısı Aralık ayında 74 bin 110 kişi azalarak 2 milyon 854 bin 243 olmuştur.

 

·         2016 yılı Haziran ayında 420 bin 151 olan kamudaki işçi sayısı Aralık ayında 11 bin 958 kişi azalarak 408 bin 193’e düşmüştür. Bu azalmanın 7 bin 935’i geçici işçilerde gerçekleşirken, 4 bin 23’ü ise sürekli işçilerde olmuştur.

 

·         Kamudaki memur ve kadrolu işçi sayısı azalırken, sözleşmeli personel sayısı artış gösteriyor. 2016 yılı Haziran ayında 154 bin 171 olan sözleşmeli personel sayısı Aralık ayında % 17 artarak 180 bin 377’yeçıkmıştır.

 

Tayyip Erdoğan “OHAL halka karşı değil teröre karşı ilan edildi” demişti. Oysa 2017’nin ilk altı ayında beş grevin yasaklanması, işverenlere teşvik üstüne teşvik verilirken emekçilerin haklarını tırpanlayan yasaların çıkarılması gibi Genel-İş’in raporu da Erdoğan’ın sözünü yalanlıyor. Durum ortada. AKP, OHAL bahanesiyle patronların önünü açıyor. Bu bahaneden kurtulmanın da iş güvencesine kavuşmanın da yolu emekçilerin birlikte mücadelesinden geçiyor.

Bu yazı Gerçek gazetesinin Temmuz 2017 tarihli 94. sayısında yayınlanmıştır.