DİSK 16. Kongresi başladı: Sınıf işbirliğine karşı sınıf mücadelesi!

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonunun üç gün sürecek 16. Genel Kurulu; DİSK’e bağlı sendikalar, meslek odaları, siyasi partiler, uluslararası işçi konfederasyonları ve işçi delegelerinin katılımıyla 14 Şubat Cuma günü Haliç Kongre Merkezi’nde başladı. DİSK Çok Sesli Korosu’nun yaptığı açılış konseri ve DİSK’in tarihi ve mücadelelerinin anlatıldığı sinevizyon gösterimi ile başlayan programda açılış konuşmasını Arzu Çerkezoğlu yaptı.  Dünya çapında yaşanan kriz ortamında geçim sıkıntısı, işsizlik, güvencesiz ve esnek çalışmanın boyutlarının katlanılmaz hale geldiğini vurguladı. Ülkedeki vergi sisteminin adaletsizliğine dikkat çekerek, git gide artan ancak karşılığı ödenmeyen çalışma saatlerinin altını çizdi. DİSK’in kuruluş tarihi ve mücadele geçmişinden dem vuran Çerkezoğlu, günümüzde de ancak meydanlarda ve sokaklarda gerçekleştirilecek mücadeleler ile kazanımlar elde edilebileceğini, ekmek ve demokrasi mücadelesinin birlikte yürümesi gerektiğini söyledi.

Patronların (Millet) ittifakından sınıf işbirliği çağrısı

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu’nun açılış konuşmasının ardından henüz Divan Kurulu’nun seçimine geçilmeden kürsü “ev sahibi” olarak lanse edilen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na verildi. Bir belediye başkanı olarak, aralarında DİSK üyelerinin de olduğu belediye işçileri karşısında işveren konumunda olan Ekrem İmamoğlu’na Genel Başkan’ın ardından imtiyazlı bir konuşma hakkı tanınmış olması sınıf bağımsızlığı ve mücadelesi anlayışıyla çelişti. Başkanlığına Rıdvan Budak’ın seçildiği Divan Kurulu’nun oluşturulmasının ardından konuklar söz almayı sürdürdü. HDP Genel Başkanı Sezai Temelli’nin konuşmasının ardından İyi Parti milletvekili Ahat Andican’a söz verildi. Ahat Andican bir burjuva partisinin temsilcisi olarak işçi hakları için mücadelenin yerine işçi ve patronun sınıf işbirliğini öneren ve Millet İttifakı’nı adres gösteren bir konuşma yaptı. İlk aradan önce son söz ise CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na verildi. Kılıçdaroğlu da İyi Parti’nin bıraktığı yerden devam etti. Bir burjuva kibriyle 2008’de geçen sosyal güvenlik yasası ile ilgili işçilere ve EYT’lilere sitem etme cüretini gösterdikten sonra Marx’ın “bütün ülkelerin işçileri birleşin” sözünün yerine “bütün demokratlar birleşin” demeyi önererek kendisinin ve partisinin işçilerin bağımsız mücadelesine olan karşıtlığının altını çizdi.

Devrimci İşçi Partisi: “Hürriyet patronlarla birlikte olarak değil patronlara karşı mücadele ederek kazanılır!”

Verilen aranın ardından kürsüye, Devrimci İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Levent Dölek çıktı. İmamoğlu’nun “ev sahibi” olarak nitelendirilmesine karşıt olarak “tek ve gerçek ev sahibi olan DİSK’li işçileri selamlayarak” konuşmasına başlayan Levent Dölek sınıf işbirliğine karşı sınıf mücadelesini savundu. Ekmek ve hürriyet mücadelesinin bir ve bütün olduğunu, ancak bu mücadelenin işçilerin mücadelesi ve patronlarla bir olup vereceği değil işçilerin patronlara karşı birleşeceği bir mücadele olduğunu söyledi. Yine aynı doğrultuda ABD veya Avrupa emperyalizminden demokrasi bekleyerek değil işçi sınıfının öncülüğünde milletin emperyalizme karşı seferber edilmesi ile bu mücadelenin verilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Levent Dölek, Kılıçdaroğlu’nun işçilere ve EYT’lilere sitem etmesine karşıt olarak CHP dahil tüm burjuva partilerinin işçi düşmanı politikalara ortak olduğunu, mezarda emekliliğin 1999’da DSP-MHP-ANAP hükümeti döneminde getirildiğini hatırlatarak; iktidardaki burjuva partilerinin değiştiğini ama işçi düşmanı politikaların devam ettiğini belirtti.

“Grev hakkı yoksa sendika hakkı da yoktur”

Grev hakkı yoksa sendika da yoktur diyerek sözlerine devam eden Dölek, kamu emekçilerinin düşük zamlara mahkûm olmasını grev hakkını kullanamamasına, asgari ücretli milyonların açlık ücretine mahkûm olmasını, milyonların örgütsüz olmasına bağladı. Olumlu bir örnek olarak 43 günlük greviyle %34’lük sözleşmeye imza atan Trelleborg işçilerine selam gönderdi. Hak verilmez alınır, zafer sokaklarda, meydanlarda, fabrikalarda kazanılır diyen Dölek; DİSK’in yeni Kavel ve yeni 15-16 Haziran’lar yaratması gerektiğini bir kez daha vurguladı.

Türkiye’de asgari ücretlinin bir yıllık ücretini Amazon’un sahibi yarım saatte kazanıyor

Kongreye, uluslararası işçi sendikaları konfederasyonlarından ETUC, IndustriALL ve ITUC’nin temsilcileri de katıldı. Kürsüye gelen ITUC’nin temsilcisi; Amazon’un sahibi Jeff Bezos’un yarım saatte kazandığı paranın, Türkiye’deki bir işçinin bir senede kazandığına eşit olduğunu belirterek, ortak mücadele ve dayanışma çağrısında bulundu.

Yaptıkları konuşmalarla kongreyi selamlayan sendika ve meslek örgütlerinden; Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, işçi sınıfının gündeminin kasıtlı olarak geri planda tutulmaya çalışıldığını; esnek, güvencesiz çalışmanın yanı sıra iş cinayetlerinin de git gide arttığını vurguladı. Bozgeyik, kamu sözleşmelerinin zayıflatılıp, sendikalaşmanın engellenmeye çalışıldığını belirterek; örgütlenme çağrısı yaptı. Ardından sözü alan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Genel Başkanı Emin Koramaz, DİSK ile olan ortak mücadele geçmişine atıfla, ortak mücadeleye devam etmenin gerekliliğinin altını çizdi.

Koronavirüs değil kapitalizm öldürür

Türk Tabipler Birliği (TTB) Genel Başkanı Sinan Adıyaman ise konuşmasında, bugünlerde tedbir alınması için seferber olunan koronavirüs salgınından ziyade, asıl karşısında dehşete düşülmesi ve çözülmesi gerekenin mevcut sistem olduğunu belirterek, yeryüzünde kapitalizmden daha çok ve daha sistematik şekilde can alan başka bir şeyin olmadığını vurguladı. Kongrenin ilk günü, diğer siyasi parti temsilcilerinin yaptığı konuşmalar sonrasında, 15 Şubat Cumartesi günü devam etmek üzere sona erdi.