DEÜ Hastanesi emekçilerinden yönetime cevap: Mücadeleye devam!

İzmir’de Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Hastanesi’nde, pandemi sürecinde kurumun zarar ettiği gerekçe gösterilerek sağlık emekçilerinin ek ödemelerinde yüzde 20’den başlayan oranlarda kesinti yapılması üzerine emekçiler hastane bahçesini mücadele alanına çevirdi. 15 Haziran’da yapılan ilk açıklamanın ardından başlayan mücadele güçlenerek devam ediyor. Koronavirüs salgının başından beri sürecin hastane yönetimi tarafından şeffaf yönetilmemesi üzerine, sendikaların emekçilerin sorunlarını konu alan ortak bir görüşme talebinin yönetim tarafından reddedilmesi ve kazanılmış haklara da saldırılması bardağı taşıran son damla oldu.

15 Haziran’daki basın açıklamasının ardından hastane başhekimi emekçilerin taleplerine kulaklarını tıkayarak hastane bahçesini ve koridorlarını polisle doldurdu. Anayasanın 4688 sayılı Sendikalar Yasası’na aykırı biçimde emekçilerin eylemleri engellendi. Ardından hastanenin başhekimi protesto gösterilerine katılanlar hakkında soruşturma başlatılacağını duyurdu. Hastane yönetimi sağlık emekçilerine var gücüyle saldırırken emekçiler de talepler karşılanmadan mücadeleden vazgeçmeyeceklerini bugün yaptıkları basın açıklamasıyla ilân etti. Açıklamada ek ödemelerdeki kesintinin derhâl geri çekilmesinin yanı sıra temel ücretlerin en düşüğünün yoksulluk sınırının üzerinde olacak şekilde düzenlenmesi ve Covid-19’un meslek hastalığı olarak değerlendirilmesi talepleri öne çıktı.

Sadece Koronavirüsle değil hastane yönetimine karşı da savaşıyorlar

Koronavirüs salgınına karşı en ön cephede savaşan, bu süreçte kimi zaman uykusuz kimi zaman da birkaç saat dinlenerek çalışmaya devam eden, evinden ailesinden uzak kalan sağlık emekçilerine yapılan bu saldırılar kabul edilemez. Salgının ilk günlerinde sağlıkçıları balkonlardan alkışlatan, sizin hakkınız ödenmez diyen iktidar, emekçilerin hakkını ödemek şöyle dursun kazanılmış haklarına saldırıyor, işçi-emekçi düşmanı politikalarını fiilen uygulamaya devam ediyor.

Hastanede örgütlü bulunan DEÜ Asistan Hekim İnisiyatifi, SES(Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası), Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası, Genel Sağlık İş, Demokratik Sağlık Sen, Eğitim Sen, Eğitim İş, Tez Koop İş Sendikası, İzmir Tabip Odası ve Türk Hemşireler Derneği mücadelenin başından beri bir arada durarak emekçilerin birliğinin güzel bir örneğini sunuyorlar. DEÜ emekçilerinin hemşire, hasta bakıcı, temizlik işçisi, tekniker veya doktor ayrımı yapmadan örgütlü biçimde, topyekûn bir mücadeleye atılması bu dönemde çok değerlidir.

Sendika ayırt etmeksizin verilen bu mücadeleyi başarıya ulaştırmak, DEÜ Hastane yönetiminin keyfiliğinin karşısına tek bir yumruk olarak çıkmak için hastanede çalışan tüm emekçilerin bir araya gelerek hastane komitesi kurması, mücadeleyi daha güçlü ve örgütlü bir biçimde sürdürmesi zaferi beraberinde getirecektir.