İstanbul Tabip Odası bakanlık bürosu değil meslek örgütü olmaya devam edecek!
İstanbul Tabip Odası (İTO) olağan genel kurulu ve seçimi 14-15 Nisan tarihlerinde yapıldı. Seçime dört farklı grup katıldı. Seçim öncesi genel kurulda, iki yıllık dönemde yapılan oda faaliyetleri Genel Sekreter Dr. Samet Mengüç tarafından sunuldu. Sonrasında grup temsilcileri söz alarak oda faaliyetleri üzerinden eleştirilerini dile getirerek, kendi yaklaşımlarını ortaya koydular. Tartışmada eleştiri olarak öne çıkan başlıklar;
- Türkiye’nin Zeytin Dalı operasyonu sonrası yayınladığı savaş karşıtı bildiri sonrası Türk Tabipleri Birliği (TTB)merkez konseyi üyelerinin gözaltına alınmaları,
- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türk Tabipleri Birliği’nden Türk ibaresinin çıkarılması gerektiğini söylemesi,
- İTO’nun ve TTB’nin hekim haklarını savunmak yerine siyaset yaptığına dair eleştiriler oldu.
İTO yönetimi de TTB gibi iktidarın baskısı altında çalışıyor. İTO içindeki en güçlü eğilim olan Demokratik Katılım Grubu aynı zamanda da istibdada karşı mücadelesiyle ve ödediği bedellerle öne çıkan bir çevre. Mevcut yönetime alternatif olarak yönetime aday olan gruplar ise Cumhuriyetçi Hekimler, Türk Hekimler Birliği, Hekimlikte Birlik ve Haklar Platformu adlarıyla liste oluşturdular. Bu grupların yaptıkları değerlendirmelerde, iktidarın TTB’ye ve İTO’ya karşı takındığı düşmanca tutumu açıkça eleştiremediler, hatta örtük veya yer yer doğrudan destek verdiler. Ayrıca her üç grup da yönetime gelirlerse siyaset yapmayacağını, tüm hekimleri kucaklayacaklarını söyledi. Oysa siyaset yapmama söyleminin kendisi istibdada karşı mücadeleden uzak durmanın siyasetinin ta kendisiydi. Erdoğan’ın ve AKP’nin hekimlere yönelik baskı siyasetiyle soldan ya da sağdan ortaklaşan yaklaşımlardı. Nitekim bu yaklaşım istibdada karşı mesleklerini korumaya çalışan hekimleri kucaklama iddiasının da çok uzağında kaldı.
Sonraki gün İTO seçimi İstanbul Erkek Lisesi’nde yapıldı. Hekimlerin önceki senelere göre daha fazla katılım sağladığı seçim soncunda, oyların yaklaşık yüzde 60’ını alan Demokratik Katılım Grubu, tüm kurul ve delegasyonları kazandı.
Pınar Saip başkanlığındaki yeni İTO yönetimini ve organlarını önümüzdeki dönem zorlu bir süreçbekliyor. Hükümet, sağlık alanında emek düşmanı politikaları hız kesmeden her gün yenisini ekleyerek uygulamaya geçiriyor. Hekimlerin özlük hakkı mücadelesini, tüm sağlık emekçilerinin emek mücadelesiyle birlikte yürüten vevatandaşların ücretsiz, nitelikli ve ulaşılabilir sağlık hakkı mücadelesi ile birleştiren bir politika, istibdadın sağlıkta dayattığı sermaye yanlısı uygulamaları püskürtebilecektir.
İTO seçimleri ile hükümetin arka bahçesi ve bakanlığın bürosu olmaktan kurtulmuştur. Hastanelerimizde, üniversitelerimizde, aile sağlığı merkezlerimizdehekimlerin diğer sağlık emekçileriyle beraber mücadele zeminini yaratacak, istibdadı geriletecek sonuç alıcı eylemleri hayata geçirme zamanıdır.