Genç yönetmenden Siyonizm’e RET!
Ortadoğu’nun “Reisi”, Filistin halkının dostu rolü kesip ardından tıpış tıpış Siyonizm’e yardıma soyunurken, ilk uzun metraj filmini çekmiş bulunan genç yönetmen Kıvanç Sezer, BDS hareketinin kültürel boykot çağrısına kulak vererek, filmi için Hayfa Film Festivali’nden gelen daveti geri çevirdi ve BDS hareketini desteklediğini açıklayarak Filistin halkının gerçek dostu nasıl olunur gösterdi.
Sezer’in ilk uzun metraj filmi olan Babamın Kanatları, önümüzdeki sonbaharda gösterime girecek ve gösteriminin ardından, başka bir özelliği ile yeniden gündemimize gelecek. Bu film, iş cinayetleri ile ilgili Türkiye’de yakın dönemde yapılan ilk uzun metraj film olma özelliğine sahip. Ancak film şimdilik, Sezer’in BDS hareketinin kültürel alanda gayri meşru İsrail Devleti’nin boykot edilmesi çağrısını desteklemesi ile gündemde.
Babamın Kanatları’nın dünya prömiyeri, Avrupa’nın prestijli film festivallerinden Karlovy Vary’de yapıldı. Filmin burada izleyenlerden çok olumlu tepkiler almasının ardından, Hayfa Film Festivali’nden Kıvanç Sezer’e, filmin festivalde gösterimi için bir ön çağrı geldi. Sezer ise, BDS hareketinin bileşenlerinden olan İsrail’e Akademik ve Kültürel Boykot için Filistin Kampanyası (PACBI) tarafından ortaya konulan İsrail’e yönelik kültürel boykot ilkelerine uyacağını deklare ederek, festivalin teklifini geri çevirdi.
Sezer’in kararı, BDS hareketi açısından da önemli bir başarı anlamına geliyor. Hareketin daha önce sinemacılardan Reha Erdem, Semih Kaplanoğlu, Nuri Bilge Ceylan ve Seyfi Teoman’a, yakın zamanda da müzik grubu Baba Zula’ya yaptığı çağrılar karşılıksız kalmıştı. Daha önce BDS’nin çağrısına kültürel alanda karşılık veren tek isim, filmini 26. Vancouver Film Festivali’nden çekme kararı alan Can Candan olmuştu.
Eğer Sezer, filminin gösterimi için kendisine yapılan teklifi kabul etseydi, kuşkusuz, gayri meşru bir devletin işgali altındaki Hayfa’da filminin gösterilmesi sonucunda, bu işgalin meşru gösterilmesine katkı yapmış olacaktı. Kıvanç Sezer’in kararı, Babamın Kanatları’nın ilk uzun metraj filmi olması dolayısıyla ayrı bir öneme de sahip. Genç sanatçılar açısından, bu tür “büyük” festivallerden alınan davetler, kuşkusuz çok önemli ve çekicidirler. Sanatında ilerlemek ve özellikle sinema gibi gerçekten çok büyük maddi zorluklarla karşılaşılan bir alanda ayakta durabilmek isteyen genç bir yönetmen açısından, kendisine yeni kapılar açabilecek bu tür davetleri reddetmek, daha büyük bir fedakarlık anlamına gelir. Kıvanç Sezer’in kararı bu yüzden de oldukça önemli.
Devrimci İşçi Partisi olarak genç yönetmen dostumuzu kutlarız. İşçi sınıfının dostları, Ortadoğu’da halkların kurtuluşunu getirecek olanlar, Filistinliler katledilirken ve Filistin’in Siyonistler tarafından işgali sürerken gayri meşru İsrail ile dostluk tazeleyenler değil, mütevazı adımlarla da olsa, Filistin halkının yanında olma gururunu taşıyanlardır.