Bir cinayet, onlarca katil: Öğretmen Hasan Songur’u kâr hırsı öldürdü!
24 Şubat gecesi sabaha karşı, ataması yapılmayan sosyal bilgiler öğretmeni Hasan Songur çalıştığı Manisa Organize Sanayi’de faaliyet gösteren Sarp Plastik fabrikasında gerçekleşen iş cinayetinde hayatını kaybetti.
25 yaşındaki Hasan Songur’un hikayesi işçilerin ve ataması yapılmayan öğretmenlerin neler yaşadığını bir kez daha gözler önüne serdi. Emekçi bir ailenin çocuğu olan Hasan, okulundan mezun olduktan sonra atanmadığı için bir fabrikada işe başladı. Bir süre sonra bu fabrikadan ayrıldı ve ücretli öğretmenlik yapmaya başladı. Ücretli öğretmenlikte bir süre çalıştıktan sonra daha önce çalıştığı fabrikanın patronunun cemaat bağlantısı olduğu gerekçesiyle işten çıkarıldı. Ücretli öğretmenlikten çıkarıldıktan sonra hayatını devam ettirmek için çalışması gereken Hasan iki kardeşinin daha çalıştığı Sarp Plastik’te çalışmaya başladı ve 24 Şubat gece vardiyasında kardeşinin gözü önünde enjeksiyon makiesinde gerçekleşen iş cinayetinde hayatını kaybetti.
İş güvenliği yerine daha fazla kâr
Patronlar doymak bilmez şekilde sürekli daha fazla kâr isterler. Fabrikaların daha fazla kâr sağlama yöntemlerinden biri de olabilecek en kısa sürede mal üretmektir. Bunun için de iş güvenliği önlemleri tamamen göz ardı edilir, özellikle makinelerdeki sensörler iptal edilir. Bu sensörler makineler çalışırken işçilerin makineden zarar görmemesi için yapılmıştır. Ancak makinelerin üretim yapan kısımlarının kapaklarının açık olması ve güvenlik sensörlerinin farklı yöntemlerle kapatılması, hammaddenin yerleştirilmesi ve üretilen ürünün alınma sürecini hızlandırdığı için hemen hemen bütün fabrikalarda uygulanır. Hasan çalışan makineye düşen parçayı almaya çalışırken enjeksiyon makinesinin altında kalarak hayatını kaybetti. Hasan’ın çalıştığı makinenin sensörlerinin kapalı olduğu, düşen ürünleri alan sistemin olmadığı beraber çalıştığı işçiler tarafından birçok defa dile getirildi.
İş güvenliği patronların kontrolüne bırakılamaz
Hasan Songur gibi ataması yapılmayan yüzbinlerce öğretmen bugün başka başka alanlarda çalışıyor ve belki de yüzlercesi iş cinayetlerinde hayatını kaybediyor. Daha da önemlisi milyonlarca işçi iş güvenliği önlemleri yerine getirilmediği için her dakika hayatını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya çalışıyor. Bugün iş güvenliği AKP iktidarı eliyle patronlara bırakılmış durumda. İş güvenliği uzmanları fabrikaların maaşlı çalışanları iken, güvenlik önlemlerinin ne kadarının yerine getirilmesini sağlayabilir, hangi güvenlik önlemlerini patronlarına kabul ettirebilir? İş güvenliği ancak işçilerin denetiminde tam olarak sağlanabilir, patronların değil.
Hasan Songur iş güvenliğini hiçe sayan patronların kâr hırsının kurbanı oldu. Hasan’ın katili sedece Sarp Plastik’in patronu değil, Sarp Plastik’in iş yaptığı ve bütün Manisa Organize Sanayi’nin çalışma koşullarını belirleyen, kendi fabrikasında sürekli iş cinayeti yaşanan Vestel’in patronu Ahmet Nazif Zorlu’dur; iş güvenliği görevlerini fabrikalara bağlayan, bu sayede iş güvenliğinin denetimini de patronlara veren hükümettir ve en önemlisi patronlara “ne istediniz de vermedik” diyenler, atanacak öğretmen sayılarını seçim dönemlerine endeksleyenler, güvenlik soruşturmaları bahanesi ile öğretmenleri işlerinden edenlerdir.
Bu yazı Gerçek gazetesinin Mart 2018 tarihli 102. sayısında yayınlanmıştır