Dünya devriminin tutkulu militanına adanan yaz kampı başladı
Devrimci İşçi Partisi, Lev Trotskiy Yaz Kampı 29 Ağustos'ta enternasyonal bir coşku ve katılımla başladı. Geçen sene, Lenin’e adanmış olan yaz kampının bu seneki odağı, Lenin’le birlikte Ekim Devrimi’nin önderi kızıl ordunun örgütleyicisi, Sovyet devletindeki bürokratik yozlaşmaya karşı devrimci Marksizm’in savunucusu, 4. Enternasyonalin kurucusu ve Marksizm’in parlak teorisyeni Lev Trotskiy olarak belirlenmişti.
Yaz boyunca partililer kampa, tüm DİP bölge örgütlerinde sürdürülmüş olan eğitimlerle, Trotskiy’in Marksist teoriye devrimci pratiğin ışıklı yolundan geçerek miras bıraktığı önemli eserlerini okuyarak hazırlanmışlardı. Kamp, DİP’lilerin, bu miras zemininde giriştikleri zorlu mücadele yolundaki devrimci Marksist ilkelerin kılavuzluğu noktasında, planlandığı gibi güncel politik durum ve görevlere dair tartışmalarla devam ediyor.
Rusya, İtalya, Yunanistan, Danimarka ve Kıbrıs’tan enternasyonal katılımın gerçekleştiği ve bu kapsamda “bir işçi enternasyonali şölenine” çevrilen toplantıların ilk günü, DİP sözcüsü Levent Dölek’in, kampın amacına ve neden Leninist geleneğin yılmaz savunucusu Lev Troskiy’e adandığına dair yaptığı açılış konuşmasıyla başladı. Daha sonra Şiar Rişvanoğlu’nun, Trotskiy’in devrim tarihindeki yeri ve önemini anlattığı sunumuyla kampın ilk oturumu gerçekleştirildi. Konuşmasında, Lenin’in teori ve pratiğini Lenin’den sonra devam ettiren Trotskiy’in mücadelesi ve devrimci eylemliliği, Trotskizm olarak bilinen devrimci Marksizmin güncel misyonu ve bu hususlara ilişkin Stalinist, Anti-Leninist tahrifatları mevzu eden Rişvanoğlu, Lenin ve Trotskiy arasındaki örnek yoldaşlık bağına da dikkat çekti.
Yaz kampında aynı zamanda kolektif bir enerjiyle eğlenen partililer ve parti dostları, yine Trotskiy’e adanan ve 5 gün sürecek olan resim atölyesinde faaliyet gösterecekler. Ege Denizi Kararınca başlığı altında DİP’liler için başka bir anlam taşıyan kampın ilk etkinliklerinden biri de siyasi filmlerin ünlü yönetmeni Costa Gavras’ın, Uruguay'ın bağımsızlığı için silahlı mücadele veren Tupamaro gerillalarının eylemlerini beyaz perdeye aktardığı “Sıkıyönetim” (L'Etat de Siège, 1972) filminin gösterimi oldu. Teorik politik eğitimlerini, devrim tarihiyle bugün arasında köprü kurarak derinleştiren militanlar için bu yaz kampı, gelecek mücadele günlerinin ateşinde güç kaynağı olacak.