Staj bir eğitimdir, sermayeye ucuz iş gücü değil!

Her yıl binlerce üniversite öğrencisi çeşitli iş yerlerinde stajyer olarak işe başlıyor. Öğrenciler her gün saatlerce çalışıp en iyi ihtimalle asgari ücretin neredeyse dörtte birini kazanıyorlar. İşyerlerindeki pratik eğitim, politeknik eğitimin önemli bir parçasıdır kuşkusuz. Ancak bu eğitimin doğrudan özel şirketlere havale edilmesi, öğrencilere eğitimden çok maddi külfet getirirken patronlar için yeni sömürü alanları doğuruyor. Bir taraftan her sene on binlerce öğrenci yaz stajlarını yapabilmek için memleketlerine dönmüyor, şanslı olanlar paralı yurtlarda kalıyorlar. İşyerinin çevresinde yurt olmayan öğrenciler ise geçici süreyle ev kiralamak zorunda kalıyorlar. Binlerce öğrenci ise, eğitim öğretim döneminde okula devam edebilmek için staj yapmayı değil, eğitim aldığı alandan bağımsız alanlarda çalışıp para biriktirmeyi tercih ediyor. Diğer taraftan patronlar ucuza iş yaptıracakları öğrencilerin peşinden koşuyorlar. Adeta pazardan mal seçer gibi şirketlerine öğrenci seçiyorlar. Staj kontenjanları ise öğrencilerin eğitim ihtiyacına göre değil, sermayenin iş gücü ihtiyacına göre belirleniyor. Bu sebeple her yıl binlerce öğrenci zorunlu stajlarını yapacak yer bulamıyor.

Parası olanın eğitim olanaklarından yararlanabildiği piyasalaşmış eğitim düzeninde, staj eğitimi de piyasanın ihtiyacına göre belirleniyor. Stajyerliğe başlayan öğrencilerin SGK primleri dahi patronlar tarafından değil, okullar tarafından ödeniyor. Bu sayede hem stajyer olarak çalışan öğrencinin sigortası emekliliğe sayılmıyor, hem de sermayeye ucuz iş gücü olma bedelini patronlar değil, devlet karşılamış oluyor.

Biz üniversitede aldığımız eğitimi patronların kârlarını arttırmak için değil, topluma fayda sağlamak için kullanmak istiyoruz. Aldıkları eğitimi sahalarda pekiştirebilmeleri için tüm öğrencilere staj hakkı istiyoruz. Stajyer ücretlerinin üçte ikisinin devlet tarafından şirketlere geri ödenmesi uygulamasına son verilmesini ve stajyer ücretlerinin sendikalar ve meslek odalarının belirleyeceği bir düzeye yükseltilmesini talep ediyoruz. Öğrenciyi alanının dışında çalıştırdığı, kötü muamele ettiği, staj ücretini vermediği tespit edilen patrona cezai işlem uygulanmasını talep ediyoruz. Staj eğitimini öğrencilere bir lütuf gibi sunan sermayenin karşısında duruyor, stajyer öğrencilerin hakları için mücadele ediyoruz.

Biliyoruz ki sorun, piyasacı eğitim sisteminden, eğitimin sermayeye iş gücü yetiştirmek için kullanılmasından kaynaklanıyor. Kapitalist düzenin temel taşları olan ticaret, rekabet ve sömürü, eğitim sistemine de derin kökler salmış durumda. Yani sorun kapitalist düzenin kendisi. O yüzden bizler de sorunu kökünden söküp atmak, kapitalist düzene son vermek için mücadele etmeliyiz. Çünkü kapitalist düzen bizlerin değil patronların geleceğini düşünüyor. Öğrencileri sömürü çarklarında ezmek isteyen patronlara karşı örgütlenmeli, haklarımızı savunmalı, geleceğimize sahip çıkmalıyız.

Bu yazı Gerçek gazetesinin Haziran 2018 tarihli 105. sayısında yayınlanmıştır.