İTÜ öğrencileri barınma hakkını mücadeleyle kazanacak!

İstanbul Teknik Üniversitesi’nde (İTÜ) yeni eğitim öğretim dönemi 4 Ekim’de yüz yüze başladı. Üniversitenin başlamasıyla kampüse ilk defa gelen 2020 ve 2021 girişli binlerce öğrenci İTÜ yurtlarında kalacak yer bulamadı. Yurt bulamayan İTÜ öğrencileri ya fahiş fiyatlı özel yurtlara ve kiraları çığırından çıkmış evlere mahkûm oldu ya da kütüphanelerde, akrabalarında, dostlarında kalarak geçici bir çözüm üretip yurt sırasının gelmesini umuyor. Bunların dışında sayısı azımsanmayacak kadar fazla olan bir grup öğrenci ise yurt sırası çok geride olduğu için ve özel yurtlara verecek parası olmadığından okulunu dondurup memleketine dönüyor. İTÜ’de yıllardır var olan barınma sorunu bu sene eğitim hakkını dahi tehlikeye atacak düzeye geldi, bir kriz halini aldı.

İTÜ öğrencileri üniversitede oluşan bu barınma krizinin sorumlusu olarak İTÜ Rektörlüğünü işaret ediyor. İTÜ’de aktif öğrenci sayısı 25 binin üzerinde iken yurt kapasitesi sadece 4.800 kişi! Yani İTÜ’de her 6 öğrenciden sadece 1’i yurda ulaşabiliyor; her yıl artan kontenjanlar, yurt yerine yapılan teknokentler, pandeminin de etkisiyle 2020 ve 2021 girişlilerin aynı anda okula gelmesiyle birleşince barınma krizi kaçınılmaz oldu.

Rektörlük öğrencilerin haklı taleplerine ÖGB saldırısı ve soruşturmalarla cevap veriyor!

İTÜ öğrencileri barınma krizinin çözülmesi için yaptıkları toplantılarda üç talep belirledi. Öğrenciler, derhâl yeni yurtların yapımına başlanmasını, yurtlar yapılana kadar yurt yedeklerinde bekleyen binlerce öğrencinin acil önlemler alınarak yerleştirilmesini ve üniversitedeki yurtların %60’ını işleten vakıf görünümlü şirketlerin kovulmasını istiyor. Rektörlük ise sürecin başından itibaren tek bir açıklama yapmayarak yarattığı mağduriyeti kabul etmiyor, öğrencilerin kampüste afişlerle ve bildirilerle yükselttiği taleplere karşı üç maymunu oynuyordu.

Bu talepleri yükseltmek ve sesini duyurabilmek için öğrenciler 18 Ekim’de üniversitenin Merkezi Derslik binasında sabahlama kararı aldı. O güne kadar öğrencileri görmezden gelen Rektörlük bunu daha fazla sürdüremedi, genel sekreter yardımcısını yollayarak öğrencileri “tatlı dille” ikna etmeye çalıştı, başaramayınca da gerçek yüzünü gösterdi ve 100’ü aşkın güvenlik görevlisiyle öğrencileri darp ederek binadan çıkardı. Görüntüleri kamuoyunda yankı uyandıran ÖGB saldırısı sonrası tek bir özel güvenliğe soruşturma açılmamışken barınma hakkını savunan onlarca öğrenciye Rektörlük soruşturma açtı.

İTÜ’de öğrenciler baskılara karşı birlik olmalı!

Rektörlük eylemin ertesi günü yaptığı açıklamayla üniversitede yaşanan yurt mağduriyetini kabul etti ve yeni yurtların yapımına başlayacağını açıkladı. İki haftadır çıt çıkarmayan Rektörlüğe o açıklamayı yaptıran tabii ki bir gün önce yapılan eylemdi. Rektörlük bir yandan öğrencilerin mücadelesi sonucu taviz vermek zorunda kalıyor öte yandan mücadelenin büyümesini engellemek için ÖGB ve soruşturmalarla öğrencileri yıldırmaya çalışıyor. İTÜ öğrencisi bu baskılara karşı birlik olmalı, barınma krizinin çözümü için Rektörlüğün üstüne daha çok gitmelidir.

Bu yazı Gerçek gazetesinin Kasım 2021 tarihli 146. sayısında yayınlanmıştır.