Ukrayna savaşının emekçi halkın ekonomisine etkisi ne olur?

Ukrayna savaşının emekçi halkın ekonomisine etkisi ne olur?

Emekçi halkın gözünden bakıldığında ekonomideki en büyük sorun hayat pahalılığıdır. Bunun sebeplerinden birinin de artan enerji fiyatları olduğu, iktidarın Türk lirasının değerini pul eden politikaları yüzünden de bu fiyatların katmerlendiği açık. Ukrayna savaşı dolayısıyla Rusya Enerji Bakanlığı tarafından konuyla ilgili yapılan bir açıklamada "Türkiye'ye gaz teminatında Ukrayna'daki durum nedeniyle bir sorun söz konusu değil ancak fiyatlarda artış olabilir" denildi. Türkiye doğalgaz tedariğinin yüzde 46 gibi çok büyük bir kısmını Rusya’dan yapıyor. Rusya’nın zam yapması demek iğneden ipliğe her şeyin maliyetinin artması, zam yağmurunun sağanaktan doluya dönüşmesi demek.

Enerji krizi derinleşebilir

Doğalgazı başka yerden alalım demek de olmaz. Çünkü zaten Ukrayna savaşı dolayısıyla Avrupa başta olmak üzere Rusya’dan doğalgaz alan tüm ülkeler alternatif arayışına girdi. Bu arayış Katar, Cezayir, Nijerya, Azerbaycan gibi alternatif gaz tedarikçilerinin mallarına talebin artması demek. Dolayısıyla zam Rus gazıyla sınırlı kalmayacak, tüm dünya piyasasında enerji fiyatları yükselecektir.

Turizmde kara bulutlar

Tüm ülkeler enerjiye dolarla ulaşabiliyor. Türkiye’nin ise dolar rezervleri gittikçe daha fazla eriyor. Dolar kuru da arttıkça enerji maliyetleri Türkiye için göreli olarak daha da pahalı hale geliyor. İktidarın bu konuda iki çözüm beklentisi vardı. Bunlardan biri Türk parasının değer kaybetmesiyle ülkenin yabancılar için iyice ucuzlayıp cazip hale gelmesi sonucunda yaz aylarında turist rekoru kırarak ülkeye döviz girişi sağlanmasıydı. Türkiye’ye en fazla turist gönderen ülkeler içinde Rusya birinci sırada Ukrayna ise İran’la birlikte hemen ardından geliyor. Rusya ve Ukrayna’dan gelen turistler toplam turistlerin üçte birine yakın. Bu savaşın turizm sektörünü olumsuz etkilememesi düşünülemez.

Gıdada da tehlike var

Türkiye buğday ithalatı yapan bir ülke. İthal edilen buğdayın yüzde 85’i Ukrayna ve Rusya’dan geliyor. Bunun dışında Rusya’dan ciddi miktarda gübre ithalatı yapılıyor. Bu da genel olarak tarım için bir tehlike oluşturuyor. İstanbul Ziraat Mühendisleri Odası başkanının ekmek fiyatı 5 liranın üzerine çıkabilir şeklindeki öngörüsü gerçekleşirse savaşın bedelini tüm yoksul halk sofrasında yaşayacak demektir. 

Çürük ekonomi çöküşün eşiğinde

Ancak mesele enerji ve turizmle de sınırlı değil. Ukrayna savaşı başlar başlamaz Türkiye’nin risk primi 100 puan yükseldi. Çünkü tüm dünya Türkiye ekonomisinin Ukrayna savaşından bağımsız olarak bir çöküntü içinde olduğunu, temellerinin tamamen çürüdüğünü görüyor. Bu zaten fahiş faizlerle uluslararası piyasalardan borçlanan Türkiye’nin daha da büyük faiz yükü altına girmesi demek.

İşçinin çözümü emperyalist zincirleri kırmakta! Sosyalist planlamada!

Ve yine aynı sonuca geliyoruz. Ukrayna’daki savaş Türkiye’deki sınıf mücadelesini keskinleştirecektir. İşçi sınıfı bedeli sermayeye ödetmek için örgütlenmek, hakkını örgütlü şekilde aramak zorundadır. Aslında Ocak-Şubat aylarında gördüğümüz işçi eylemleri bunun bir biçimi ve göstergesidir. Ancak bu yetmez. İşçi sınıfı mutlaka siyasete de damgasını vurmak zorundadır. İçinde bulunduğumuz kriz Türkiye’deki sermaye iktidarından ve bu iktidarın dünya emperyalist sistemine göbekten bağlı olmasından kaynaklanıyor. İşçinin çözümünün ne olduğu ve olabileceği de buradan ortaya çıkıyor. “Türkiye NATO’dan çıksın! Emperyalist üsler kapatılsın!” dediğimizde bu çözüm yoluna işaret ediyoruz. Bu yolda işçi sınıfı Türkiye ekonomisinin dolara ve yabancı sermayeye bağımlılığını aşacak bir program ortaya koyacaktır. Yani kapitalizmi aşmak, kamulaştırmalarla sosyalist planlamaya geçmek bir zorunluluk olarak kendini dayatmaktadır.      

 

Bu yazı Gerçek gazetesinin Mart 2022 tarihli 150. sayısında yayınlanmıştır.