Tarlada kuraklık mutfakta yangın!
TÜİK’in yaptığı açıklamaya göre, gıda girdileri fiyat endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 15,35 arttı. Özellikle gübre (yüzde 16,6) ve hayvan yemi (yüzde 23,37) fiyatlarındaki artışlar çiftçinin belini büküyor. Tarım ve hayvancılıkta maliyetlerin artışı çiftçiyi tefecinin eline düşürdü. Bu tablonun şehirdeki yansıması ise emekçi halkın mutfağındaki yangın! Erdoğan, zeytinyağı, ayçiçek yağı, bebek maması, yumurta gibi ürünlerde fahiş fiyat artışları sorulduğunda “mutlaka halledeceğiz” dedi ama iktidarın bu konuyu halledecek bir politikası bulunmuyor.
Erdoğan çözüm üreteceğine şikâyet ediyor
Erdoğan ve AKP, sanki muhalefetteymiş gibi tarladaki ürünün tüketiciye gelinceye kadar defalarca zam görmesinden, istifçilerden, stokçulardan şikâyet ediyor. Hâlbuki Erdoğan ve iktidarı, bu konuda şikâyet edecek değil çözüm üretecek yerde bulunuyor. Erdoğan, tarımda ithalatı azaltmaya çalışacaklarını söylüyor ama tarımı Kanadalı patates tekelinin danışmanlığını ve yöneticiliğini yapan Bekir Pakdemirli’yle yönetiyor. Daha önce gıda fiyatlarının aşırı yükselmesi karşısında tanzim satış çadırları kuran iktidar çok kısa süre sonra piyasa ekonomisine halel gelmemesi için bunları kaldırmıştı. Piyasanın hâkimiyeti altında aynı sorunun tekrar karşımıza çıkması uzun sürmedi.
İşçinin ve çiftçinin ortak çıkarı planlamada ve aracıların kalkmasında
Hâlbuki bu konuda işçi sınıfı ve köylünün ortak menfaati tarlayla mutfak arasındaki aracıların kaldırılmasıdır. Bunun için çadırlardaki tanzim satışın kalıcı olarak marketlere taşınması, bunun için de büyük perakende tekellerinin işçi denetiminde kamulaştırılması gerekiyordu. Tarımda giderek artan ithalat bağımlılığının çözümü için ise piyasaya iman etmek değil dış ticareti devlet tekeline alarak, emekçi halka ucuz gıda sağlayacak ve çiftçiyi de tefecinin elinden kurtaracak planlı bir yatırım seferberliği gerekiyor. Bugün tarım girdileri içinde en çok makine bakım masrafları ve yatırım mallarının fiyatları artıyorken çiftçi yatırım yapamaz, böylelikle gıda fiyatlarının artışının önüne geçilemez.
Piyasaya iman edenin duası kabul olur mu?
Son günlerdeki yağışlar moralleri biraz olsun düzeltse de küresel ısınma dolayısıyla bu soruna kalıcı bir çözüm bulunması gerekiyor. Sulama tekniği ve alışkanlıklarının değiştirilmesi için gereken maliyetin ve planlamanın devlet tarafından üstlenilmesi gerekir. Devlet ise bu görevini yapmıyor ve sadece yağmur duasına çıkıyor. Oysa Anadolu insanı “Gayret bizden tevfik Allah’tan” der. İktidar tersini yapıyor. Çünkü konu ekonomi olduğunda piyasaya iman ediyorlar. Bu şekilde gözlerden sakladıkları gerçek ise çiftçi tarlada kuraklıkla, işçi mutfakta yangınla boğuşurken Tarım Bakanı’nın danışmanlığını ve yöneticiliğini yaptığı türden emperyalist gıda tekellerinin kârlarına kâr kattığı gerçeğidir.
Bu yazı Gerçek gazetesinin Şubat 2021 tarihli 137. sayısında yayınlanmıştır.