Özelleştirilme yağmasının kaçınılmaz sonucu: Şekerde kaos!
2018’de şeker fabrikaları birbiri ardına özelleştirilirken Erdoğan, fabrikaların devletin sırtında yük olduğunu, zarar ettiğini ve özelleştirmeyle işçilerin, pancar üreticilerinin ve halkın mağdur olmayacağını söylemişti. Söylediği her kelimenin tersi oldu ve bugün şekerde tam bir kaos ortaya çıktı. İşçi çıkarılmayacak dedi, özelleştirilen fabrikalarda yüzlerce işçi işinden ekmeğinden edildi. Çiftçi perişan oldu. Halk en temel gıda maddesi olan şekere ulaşamayacak duruma geldi!
Özelleştirme çiftçiyi perişan etti
Erdoğan pancar üreticileri mağdur olmayacak demişti. Özel sektörün ucuz fiyat, fire oranlarının yüksek belirlenmesi, sözleşmeleri gerekçe göstererek kesilen fahiş cezalar gibi dayatmaları sonucunda pancar üreticisi adeta bezdirildi. Gübre fiyatları dört katına, mazot fiyatları 2,5 katına çıkınca, devlet sulama elektriğine tek seferde yüzde 92 zam yapınca sayısı giderek azalan pancar çiftçileri de ekim yapmaktan vazgeçmeye başladı. 2021 yılında pancar üretimi yüzde 20 düştü.
Patronlar krizi fırsata çevirdi, devletin zararı katlandı, emekçi halkın mutfağı yangın yerine döndü
Haliyle şeker fiyatları da hızla yükselmeye başladı. En temel gıda ürünlerinden olan şekerin fiyatının artması iktidarı sıkıştırdı. Bunun üzerine devlete ait Türk Şeker tüm şeker üretimini Raf Fiyat Garanti sistemiyle marketlere ve bakkallara yöneltti. Şeker raflarda yerini aldı. Ancak bu sefer de gıda sanayii şeker bulamaz oldu. Şeker fabrikaları özelleştirilmiş olduğu için artık devletin şeker piyasasını düzenlemekten aciz olduğu bu şekilde apaçık ortaya çıktı. Özel firmalar yüksek fiyatlardan piyasaya şeker sürerek krizi fırsata çevirmeye başladı. Erdoğan’ın zarar ediyor diye şikâyet ettiği devlet ise daha büyük zarara sokuldu. Raflardaki şeker fiyatlarındaki yükseliş yavaşlamış gibi gözükse de önümüzdeki dönemde şekerin içine girdiği tüm gıda ürünlerinde yeni fiyat artışları bizi bekliyor. Yani patronlar yine kendini kurtarırken olan işçiye, çiftçiye ve emekçi halka oluyor.
Sebep özelleştirme sonuç kaos! Sorumlu özelleştirmeci AKP iktidarı!
Tüm bu yaşananlar iktidar tarafından tamamen örtbas edilmekte. Özelleştirme yağmasının hesabını vermekten kaçınan iktidar, “stokçular” efsanesi ile adı sanı belli olmayan, bilhassa gizli tutulan birtakım çevrelere ihtar vermekten, ceza kesmekten bahsediyor. İktidar “spekülatörlere aman yok” nidalarıyla hem kendi suçlarını örtbas ediyor hem de puan toplamaya çalışıyor. Oysa şeker spekülasyonuna zemin hazırlayan da, yaşadığımız kaosu oluşturan da, çiftçiyi perişan eden, halkın mutfağını yangın yerine çeviren de bizzat AKP iktidarının özelleştirme politikaları!
Emekçi halkın çözümü: Kamulaştırma ve planlama
Yaşadığımız sorunun sebebi özelleştirme ve piyasa düzenidir. Halkın en temel ihtiyaçları piyasa anarşisine ve özel sektör yağmasına terk edildiğinde sonucun ne kadar vahim olabileceğini görmüş bulunuyoruz. İktidarın özel sektöre ve piyasa işleyişine dokunmayan geçici çözümleri gelecekte yaşayacağımız sorunları ağırlaştırmaktan başka bir sonuç vermeyecek. Örneğin çiftçiler üretim yapmayınca gelecek yılın avans fiyatı şimdiden 1.100 liraya çıkarıldı. Ancak piyasa işleyişi ve özel sektör hakimiyeti devam ettikçe enflasyon artacak ve çiftçi bu fiyattan da kâr edemeyecek, üstüne üstlük emekçi halk da çok daha yüksek şeker fiyatları ile karşılaşacak. Bu yüzden çözüm köklü olmalıdır. Özelleştirilen tüm şeker fabrikaları işçi denetiminde ve tazminatsız olarak kamulaştırılmalıdır. Kooperatiflerle birlikte devletin yatırım seferberliği ile şekerde ve tüm tarımda halkın ihtiyaçlarını esas alan bir planlamaya geçilmelidir! Devrimci İşçi Partisi işçinin, emekçinin ve köylünün birlikte kazanacağı, bedelin ise sermayeye ve para babalarına ödetileceği bu çözümü savunmaktadır.
Bu yazı Gerçek gazetesinin Nisan 2022 tarihli 151. sayısında yayınlanmıştır.