İşçinin ekonomisi: İstihdam yok yağma var!

eko

7166 sayılı torba yasa ile patronlara işsizlik sigortası fonunu yağmalamak için yeni bir kapı daha açıldı. Yasaya göre 1 Şubat – 30 Nisan 2019 tarihleri arasında işe alınarak 9 ay çalıştırılan işçilerin, 3 aylık maaşlarının asgari ücret kadar olan kısmı İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanacak. Bu uygulamanın tek bir anlamı vardır o da işçi ücretlerinin işçi sınıfına ödetilmesidir.

İşsizlik sigortası fonu içinde, işçinin brüt ücretinden her ay yüzde 1 oranında kesilen primler vardır. Büyüklüğü 130 milyar liraya yaklaşan fonda işçi sınıfının alın teri birikmektedir. Şimdi bu birikim patronlara peşkeş çekiliyor.  Her işçi için işsizlik sigortasına yatırılmak üzere işveren de prim ödüyor. Ancak son torba yasadan önce bile, 2018 yılında patronlar fona 9,2 milyar lira prim yatırıp 10,7 milyar lira teşvik aldılar.

İşten atılan bir işçi son 120 gün sürekli olarak çalışmış ve son 3 yılda 600 gün işsizlik sigortası primi ödemişse, en önemlisi de patron tarafından iftiraya uğramamış ve 25/2’den atılmamışsa işsizlik maaşına hak kazanabiliyor. O da duruma göre 6-10 ay arasında ve brüt asgari ücretin yüzde 80’ini geçmemek kaydıyla! Asgari ücretli için bu tutar tüm şartları sağladıktan sonra sadece 1023 lira! Geçtiğimiz yıl patronlara 10,7 milyar lira teşvik verilen fondan işsizlere 5,8 milyar maaş verildi.

Patronlar istihdam ettikleri işçilere bir lütufta bulunmuyor. Her işçi aldığı ücretin kat be kat fazlasını kâr olarak patronlara kazandırıyor. Bunun adı sömürüdür! Patronun ücret yükümlülüğünü işçilerin primleriyle oluşturulan fona yüklemek ise hırsızlıktır, yağmadır!

Torba yasa ile iktidar işsizliğe çözüm üretmiyor. Patronlarla birlikte Erdoğan ve AKP iktidarı da krizin faturasını emekçi halka ödetmenin biricik yolunun işsizlik olduğunu biliyor. Ancak bunun elbette ki bir siyasi maliyeti var. İktidar seçimlere kadar işsizlikteki artışı dizginleyerek oylarındaki erimeyi durdurmak istiyor. Patronları kızdırmamak için de onlara işsizlik sigortası fonunu yağmalama izni veriyor. Patron sözcüsü TOBB başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu da bu durumu “tarihi fırsat” olarak nitelendiriyor. Ne için? İşsizliğe son vermek için mi? Tabii ki hayır! İşçinin hem emeğini hem de birikimlerini sömürmek için!    

Bu yazı Gerçek gazetesinin Mart 2019 tarihli 114. sayısında yayınlanmıştır.