İşçiye yokluk, sermayeye varlık!
Varlık fonu kanun tasarısı, mecliste kabul edildi. AKP’nin ve sermayenin darbe fırsatçılığının belgesi niteliğindeki bu kanun, emekçilerin birikimlerinin nasıl sermayeye peşkeş çekildiğini göstermenin yanı sıra bu uğurda doğanın ve hukukun nasıl gözden çıkarıldığını da kanıtlıyor.
Varlık fonu ne işe yarar?
Varlık fonu, yönetim kurulunu Başbakan’ın atayacağı Türkiye Varlık Fonu Yönetimi A.Ş. tarafından yönetilecek olan bir fon. Bu yasa sayesinde kurulan dev şirket, sermayeye denetimsiz ve esnek bir teşvik sistemi sağlayacak. Doğanın pervasızca talan edildiği santral ve maden projelerini üstlenen firmalar ücretsiz olarak hazine arazisi sahibi olabilecek. Üstlenici ve taşeron firmalar vergiden muaf tutulacak. İşçi ücretleri ve sigorta primleri gibi masraflar devlet tarafından karşılanacak. İdari izin, ruhsat, ÇED raporu gerekliliği gibi tüm hukuksal prosedürler ortadan kalkacak. Nükleer santral, Cerattepe gibi yargı süreci devam eden davalar sonuçsuz kalabilecek.
Varlık fonu bunalımdaki Türkiye sermayesinin can suyu olması için oluşturuluyor.3. havalimanı, 3. köprü, Kanal İstanbul, nükleer santraller gibi “çılgın proje”leri yapacak olan şirketler istedikleri kaynak ve krediyi bulamıyorlardı, bulabilenlerse çok fazla hukuki engelle karşılaşıyorlardı. Varlık fonu sermayenin bu anlamda önemli pek çok ihtiyacını gideriyor.
Bu fon 100 milyar lirayı aşan işsizlik sigortası fonu ve özelleştirme gelirleri gibi kaynaklar birleştirilerek oluşturuluyor. Bilindiği gibi, Türkiye’de işsizlik sigortası diye bir kurum olduğu hâlde, işten çıkartılan işçilerin çok önemli bölümü kendilerine tanınmış olan bu haktan yararlanamıyor, çünkü yasa işçinin sigortadan yararlanması için Türkiye’nin işgücü piyasasında yerine getirilemeyecek birçok koşulu öne sürüyor. Fonda bu yüzden muazzam bir para birikmiş durumda. Şimdi bu para patronlara peşkeş çekiliyor. Yani AKP yine emekçilerden alıp yandaş sermayeye veriyor.
Bu yazı Gerçek Gazetesi'nin Eylül 2016 tarihli 83. sayısında yayınlanmıştır.