İşçinin ekonomisi: Varlık Fonu’nda ne oluyor?
Sermaye Piyasaları Kurulu’nun 12 Mart’ta yatırım fonları tebliğinde yaptığı değişiklikle Varlık Fonu’nun çok yüksek miktarlarda borçlanmasının önü açıldı. Daha önce yatırım fonları, fon kaynaklarının ancak yüzde 10’u ile Varlık Fonu tarafından ihraç edilen para ve sermaye piyasası araçlarına yatırım yapabilirken bu sınırlama kaldırılmış oldu. Yatırım fonları Merkez Bankası ve Hazine’ye olduğu gibi Varlık Fonu’na da söz konusu sınırlama olmadan borç verebilecek.
Kamu varlıkları tefecilere rehin veriliyor
Bu kararla birlikte kamuoyunda “Varlık Fonu satılıyor mu?” sorusu sorulmaya başladı. Doğrudan bir satış yok, ancak iktidarın Türkiye’nin kamu varlıklarını teminat göstererek yüksek miktarda borçlanması söz konusu. Yani Erdoğan ve AKP iktidarı kamu varlıklarını tefecilere rehin veriyor. Borçlar ödenmediği takdirde Varlık Fonu’nda yer alan kamu varlıklarının gelirlerine ve hisselerine el koyulması tehlikesi var.
Denetimden kaçıyorlar
Varlık Fonu’nun bir özelliği de OHAL KHK’sı ile kurulmuş olması ve denetimden uzak yapısı. Şu ana kadar fona ilişkin tek bir denetim raporu hazırlandı ve o da TBMM’ye “gizli” olarak sunuldu. Varlık Fonu denetim raporu gizli oturumda görüşüldü. Herhangi bir özel firmanın denetimi dahi aylar sürerken toplam 50 milyar dolar varlık değerine sahip olan fonun denetimi bir hafta içinde yaptırılmış. Ayrıca iktidar Hazine üzerinden değil de Varlık Fonu üzerinden borçlanarak kamu ihale kanununa bağlı olmadan harcama yapabilmek istiyor.
İşsizlik fonunu yağmalamanın yeni yöntemi
Varlık Fonu ayrıca İşsizlik Sigortası fonunun yağmalanması için bir araç olarak da kullanılacak. Bilindiği gibi işsizlik fonunun amacı dışında kullanılması kanunen yasak. Ancak AKP iktidarı, işsizlik sigortası fonundan 11 milyar lirayı “kamu kaynaklarının etkin kullanılması” adı altında Ziraat Bankası’na aktarmış ve bu bankalar üzerinden batık müteahhitleri piyasa faizlerinin altındaki maliyetlerle fonlamıştı. Şimdi aynı yöntemle bu sefer Varlık Fonu aracılığı ile işsizlik sigortası fonunu yağmalayacaklar.
Türkiye ipotek altında
Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik krize karşı iktidarın kamu varlıklarını ipotek ettirerek borçlanmak ve emekçinin alın terini gasp etmek dışında bir planı olmadığı görülüyor. Ayrıca günü kurtarmak için Türkiye’yi borç batağına sürükleyen iktidarın bu bataktan nasıl çıkılacağına dair bir program ve öngörüsü de yok. Borç verenlere ödeyemezsek kamu varlıklarımıza el koyarsınız diyorlar. Osmanlı’nın son döneminde de devlet aşırı borçlanmış ve sonunda vergi gelirlerini emperyalist tefecilerin Düyun-u Umumiye’sine teslim ederek ülkeyi bir yarı sömürge durumuna düşürmüştü. Beka sorunu mu demiştiniz?
Bu yazı Gerçek Gazetesi'nin Nisan 2019 tarihli 115. sayısında yayınlanmıştır.