Emperyalizmin savaşı: NATO Zirvesi dünyaya savaşla meydan okudu!

Madrid zirvesinde insanlığa karşı alınan savaş kararlarına karşı: NATO’dan çık! NATO’yu yık!

28-30 Haziran günleri İspanya başkenti Madrid’de dünyanın yoksul halklarını yağmalamaya dayanan emperyalist düzenin korunması amacıyla kurulmuş olan NATO örgütünün iki yılda bir düzenlediği zirvelerin bir yenisi yapıldı. Türkiye de 30 NATO üyesinden biri olarak bu toplantıda cumhurbaşkanı düzeyinde temsil edildi.

Dünya savaşı eşiğinde NATO

Evet, NATO iki yılda bir zirveler düzenliyor. Ama bu zirve başkaydı. Çünkü 2008 yılında dünya ekonomisinde yaşanan finansal çöküşü izleyen devasa kriz döneminde kapitalizm sorunlarını savaşla çözmeye gittikçe daha fazla eğilim gösteriyor. Bu eğilim, Ukrayna savaşı ile birlikte genel olarak savaş tehdidi olmaktan çıktı, bir dünya savaşı ve bir nükleer savaş tehlikesini elle tutulur biçimde gündemin merkezine oturttu.

“Ukrayna savaşını Rusya çıkarttı, emperyalistlerin askerî örgütü NATO değil” denecek. Hayır, Gerçek gazetesinin en başından beri izah ettiği gibi, Ukrayna savaşını NATO hazırladı. 2014’te Ukrayna’da bir darbeyi destekledi. Neo-Nazilerin bu ülkedeki faaliyetlerine kol kanat gerdi. Ukrayna ordusunu yıllar boyu Rusya’ya karşı eğitti. NATO’nun son çeyrek yüzyılda 14 Doğu Avrupa ülkesini kendi bünyesine katarak genişlemesinin son halkası olarak Ukrayna’yı sıraya sokmak istedi. Şimdi ortaya çıkıyor ki ABD komando birlikleri Ukrayna’nın savaş çabasında çok hassas gizli görevler üstlenmiş durumda. Ukrayna NATO silahlarını Ukraynalı asker ve neo-Nazi çetelerinin eline vererek çarpışıyor. Yani bu, NATO adına verilmekte olan bir vekâlet savaşı.

Bu vekâlet savaşı NATO ile Rusya’yı bir doğrudan savaşın eşiğine getirmiş bulunuyor. Böyle bir savaş ise kolaylıkla dünya savaşına dönüşebilir.

NATO’dan yeni “Stratejik Konsept”

NATO Zirvesi, Tayyip Erdoğan hükümeti vetosunu geri çekince İsveç ve Finlandiya’yı üyeliğe kabul etti. Bu son ülkenin Rusya ile 1.200 kilometre kara sınırı var. Böylece Rusya’ya çok büyük bir yeni tehdit kaynağı doğmuş oldu. NATO, Finlandiya’ya nükleer başlık yerleştirirse, ülkenin ikinci büyük kenti Petersburg’un (eski Leningrad) nüfusunu dakikalar içinde yok edebilir. Zirve ayrıca Avrupa’da zaten 100 bin askeri bulunan ABD’nin kıtaya yeni üsler, savaş uçakları, füzeler ve birlikler yerleştirme kararına vesile oldu.

Ama en önemlisi stratejik açıdan yeni bütünsel bakışı. Burada en önemli olan da şu: NATO geçmişte en azından kâğıt üzerinde Avrupa ve Kuzey Amerika kıtalarından sorumluydu. Şimdi bütün kuzey yarıküresine yayılıyor yetki alanı. Yeni odak noktası Hint-Pasifik diye anılan bölge, Arap dünyasından Japonya ve Avustralya’ya kadar her yeri kapsıyor. Burada esas hedef Çin. Ayrıca Kuzey Kutup Bölgesi de Rusya’ya karşı mücadele alanı haline getiriliyor.

Bütünsel stratejik bakışın ikinci önemli boyutu düşmanların tanımlanması. Tabii Rusya ve Çin en başta yer alıyor. Çünkü bu iki ülkenin ekonomik, askerî ve diplomatik gücü emperyalist ülkeleri rahatsız ediyor. Amaçları her ikisini de bölmek ve mümkün olduğunca sömürge ya da yarı-sömürge haline getirmek. Ek olarak bunların sadık müttefiki üç ülke de hedef gösteriliyor: Kuzey Kore Çin’in, İran ve Suriye de Rusya’nın müttefiki olarak nişangâha yerleştirilmiş.

Dünya çapında yepyeni bir dönem başladı. Bu yeni dönem bizim coğrafyamızı da altüst edecek. Kanlı bir sürece giriyoruz. Kanı dökmeye hazır güçlere karşı bilinçlenelim, mücadeleye hazırlanalım. Emperyalizm Ortadoğu haklarının ve bizim ortak düşmanımızdır.

 

Bu yazı Gerçek gazetesinin Temmuz 2022 tarihli 154. sayısında yayınlanmıştır.