Emperyalizm yanlısı darbeye karşı Pakistan halkı sokakta

Emperyalizm yanlısı darbeye karşı Pakistan halkı sokakta

Geçtiğimiz sene Nisan ayında bir siyasi darbe sonucu iktidardan indirilen eski Pakistan Başbakanı İmran Han, o zamandan beri darbeci iktidarın hedefi olmaktan kurtulamadı. İmran Han’ın devrilmesinin sebebi, tarihsel olarak hep ABD’nin kampında yer almış olan 230 milyon nüfuslu bu dev ülkeyi emperyalizmin kampından uzaklaştırmaya başlaması ve Çin-Rusya ile emperyalizm arasında bir denge siyaseti yürütmeye çalışmasıydı. Sayısız dava ile mahkemelerde süründürülmekten suikast girişimlerine kadar çeşitli yöntemlerle siyasetin dışına itilmek istenen İmran Han, arkasındaki giderek büyüyen halk desteğinin basıncı ile birlikte darbeci iktidar karşısında bir tehdit olmaya devam ediyor. Bu süreçte yeni bir dönüm noktası 2023 Mayıs ayında yaşandı ve İmran Han, yargılandığı yolsuzluk davalarından birisi gerekçe gösterilerek 9 Mayıs’ta paramiliter kuvvetlerce “tutuklandı”. 2022 yılındaki Batıcı siyasi darbe sonrasında arkasındaki halk desteği iyice güçlenen ve Mart ayında gerçekleştirilen bazı anket çalışmalarına göre halkın üçte ikisinin desteğine sahip İmran Han’ın yaka paça tutuklanması, olayın akşamında kitlelerin sokağa dökülmesi ile sonuçlandı. Saatler içinde ülkenin dört bir yanına yayılan eylemlerde yüz binlerce insan sokağa çıktı ve birçok yerde polisle çatıştı. 5 bin civarında eylemcinin tutuklandığı ve en az sekizinin hayatını kaybettiği bu eylemler sonucunda İmran Han hemen ertesi gün kefaletle serbest bırakıldı!

İmran Han’ın partisi olan Pakistan Tahrik-i İnsaf (PTİ) yani Pakistan Adalet Hareketi’ni destekleyen kitleler, adalet taleplerini Batıcı ve darbeci siyasetçilerin, bürokratların ve generallerin insafına bırakmadı. Tersine halk, sadece asalak bir azınlığın cebini doldurup güçlendirirken Pakistan halkının istikbalini tehlikeye atacak Çin ve Rusya karşıtı bir savaş kampanyasına karşı koymak ve seçtikleri adayın alicengiz oyunuyla tutuklanmasına engel olmak için sorumluluğu alıp sokağa döküldü. Pakistan gibi siyasi suikastlerin de idamların da sık yaşandığı bir ülkede, sadece darbeci hükümeti değil ama aynı zamanda ordunun en tepesindeki generaller de dahil olmak üzere ülkedeki emperyalizm yanlısı bürokrat ve askerleri karşısına alan bir siyasi hareketin devam edebilmesi, hatta bu hareketin liderinin hâlâ hayatta olması, bu halk isyanlarının bir sonucudur.

İmran Han ne bir devrimci ne de tutarlı bir anti-emperyalist. Emperyalistlere, yahut emperyalizm yanlısı orduya ve siyasi müttefiklerine yarın tavizler vermesi dahi şaşırtıcı olmaz. Nitekim, iktidara geldiği ilk dönemde ordu ile yakın ilişkilere sahipti. Ama bugün İmran Han’ı bayrak edinerek barikatlarını kuran halk, yarın İmran Han’ı aşıp, tutarlı anti-emperyalist bir alternatif de yaratabilir. Bugün Pakistan’da halk siyasi güç dengelerine doğrudan müdahale ediyor. Bunu sadece oy vererek veya sandıklara sahip çıkarak yapmıyor, bizzat sokağa çıkarak, polis ve askerle dövüşerek ve kendisini dengeleri etkileyen bir kuvvet, bir özne olarak ortaya koyarak yapıyor. İşte tam da bu nedenle devletin tüm baskısına rağmen halkın bu siyasi talebi yok edilemiyor, ezilemiyor. Ülkemizde Kürt halkının mücadelesi de dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanından buna sayısız örnek vermek mümkündür: gerçek ve köklü bir siyasal değişim ve adalet ancak halkın öz kuvveti ile gerçekleşebilir ve savunulabilir. Buna öncülük edecek ve bu mücadeleyi dünyanın geri kalanındaki mücadelelere bağlayabilecek tek unsur ise işçi sınıfıdır. Memlekete hürriyetin gelmesi için de dört nala üçüncü dünya savaşına koşan dünyadaki insafsızlığa karşı da tek silah örgütlü mücadeledir.

Bu yazı Gerçek gazetesinin Haziran 2023 tarihli 165. sayısında yayınlanmıştır.