İşçi sınıfının çözümü için bağımsız bir sosyalist odak gerek! Kaybedecek vakit yok!
Toplum bir yanda her türlü krizi fırsata çevirerek zenginleşmenin yolunu bulan küçük bir sömürücü azınlık ile diğer yanda ekonomik krizin faturasını hayat pahalılığı ve işsizlikle ödeyen milyonların olduğu bir yarılma yaşıyor. Buna kutuplaşma da diyebiliriz. Ancak bu kutuplaşmanın siyasette henüz bir karşılığı yok. Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı arasındaki kutuplaşmada milyonların çıkarları yok. Her ikisi de patronlar sınıfının birer siyasi odağıdır. Her ikisi de bugünkü yarılmanın aynı tarafında yer alıyor. Her ikisi de emperyalizme hizmet etmektedir.
Cumhur İttifakı istibdad rejimi ile emekçi halkın ensesinde boza pişirmektedir. Ancak Millet İttifakı da işçilerin ve emekçilerin bağımsız şekilde hak araması, siyasete ağırlığını koyması olasılığından o kadar korkmaktadır ki lafta demokrasi ve parlamenter sistemden dem vursa da sermayenin istibdadını sürdürmekten ve sömürü düzenini korumaktan vazgeçmeyecektir. Daha önce defalarca yaptıkları gibi gerektiğinde iktidarı yeniden Erdoğan’a altın tepsi içinde sunacaklardır. Milyonlarca işçi ve emekçiye işte bu sömürücü küçük azınlığın kendi iç siyasi kavgasında tercih yapması dayatılıyor. HDP ve çevresinde kümelenen ittifak ise bu kavgadan ayrı üçüncü bir odak değil, Millet İttifakı’na eklemlenen, sermayeye ve emperyalizme karşıtlık içinde olmayan adeta bir iki buçukuncu ittifak niteliğindedir.
Bu tabloda işçi sınıfı siyasetini var etmek için görev sermayeyle ve emperyalizmle tam bir karşıtlık içinde olan sosyalistlere düşüyor. Bu görev seçimlerle sınırlı değildir. Esas alanı işyerlerinde, meydanlarda, mahallelerde günbegün verilecek mücadeledir. Ancak seçimlerde alınacak ortak tutum, emekçi halkın yaşadığı acil ve yakıcı sorunlara karşı işçi sınıfının çözümünü ortaya koyabilmek için elzemdir. Bunun için de seçimlerde, kazanıp kazanmama olasılığından bağımsız olarak, yürütmeye aday olmak, Cumhur ve Millet İttifakı adaylarının karşısına işçi sınıfının çözümünü yükseltecek sosyalist bir cumhurbaşkanı adayıyla çıkmak gereklidir. Yaş ve diploma gibi kısıtlayıcı hükümlere rağmen bunu bir işçi-emekçi adayla gerçekleştirmek ise en doğru olandır.
Bugüne kadar bu doğrultuda niyet ve eğilim beyan eden sol ve sosyalist partiler, niyet beyanından eyleme geçmelidir. Siyaseti hayata uyarlamak, toplumun yaşadığı sınıfsal kutuplaşmaya politikada sınıf kutuplaşmasıyla yanıt vermek yaşamsal önemdedir. Sosyalist bir odak oluşturmak, işçi sınıfını esas ve eksen alan siyasal yanıtları güç birliği içinde vermek bakımından daha fazla zaman kaybedilmemelidir. Millet İttifakı’nda ya da HDP çevresindeki iki buçukuncu ittifakta sosyalistlerin alacağı tutumu değiştirecek herhangi bir gelişme bekleyemeyiz. Devrimci İşçi Partisi, işçi sınıfının sermayeden, emperyalizmden ve devletten bağımsız siyasal kutbunu oluşturmak üzere işbirliğine, ittifaka, göreve hazırdır ve tüm sosyalistleri de bu doğrultuda ivedilikle harekete geçmeye çağırmaktadır.
Bu yazı Gerçek gazetesinin Nisan 2022 tarihli 151. sayısında yayınlanmıştır.