DİP Bildirisi: Kahrolsun ABD’nin İran’a yönelik terörist saldırısı! Barışın yolu ABD ve İsrail’in yenilgisinden geçer!

Kahrolsun ABD’nin İran’a yönelik terörist saldırısı! Barışın yolu ABD ve İsrail’in yenilgisinden geçer!

ABD emperyalizmi İran’ın meşru ve barışçıl nükleer tesislerine bombardıman uçaklarıyla saldırdı. ABD bu gayri meşru ve terörist saldırı ile bir süredir soykırımcı İsrail’in İran’la savaşına verdiği fiili desteği yeni bir boyuta taşıdı. İsrail elinde tuttuğu illegal nükleer cephanelik ile İran’ı ve tüm bölgeyi açıkça tehdit etmektedir. İran’ın böyle bir durumu ve tutumu yoktur. ABD’nin “nükleer tehdit” gerekçesi safsatadır ve gayri meşrudur. ABD sabıkalıdır daha önce Irak’a saldırısını meşrulaştırmak için dolaşıma soktuğu “kitle imha silahları” iddiasının tamamen yalan olduğu ortaya çıkmıştır. İran’ın nükleer tesislerini vurulmasının kendisi bir radyoaktif kirlilik yaratma potansiyeli taşımaktadır. ABD bu gerçekliği bilerek ve isteyerek saldırmış yani bir nükleer terör eyleminde bulunmuştur.

ABD İran’ı bombalarken aslında sadece İran’ı değil Filistin’e de vurmaktadır. Trump bu saldırının ardından yaptığı açıklamada soykırım suçlusu Netanyahu ile tam bir takım olarak çalıştıklarını açık şekilde söylemiştir. Faşist Trump böylece Gazze’deki Siyonist soykırımın sadece suç ortağı değil azmettiricisi olduğunun da bir kez daha altını çizmektedir.  

İran’ın İsrail’e karşı olduğu gibi ABD’ye karşı da meşru savunma hakkı vardır. Kimse İran rejimine politik destek vermek zorunda değildir. Ancak İran’ın emperyalist/Siyonist terör karşısında meşru savunma hakkını teslim etmeyen ve ABD’ye karşı İran’ın meşru savunmasını desteklemeyen bir anti-emperyalist tutum olamaz. ABD ve İsrail’in İran emekçi halkının veya ezilen kadınlarının hürriyet mücadelesine en ufak bir faydası yoktur. Yeni bir işbirlikçi Şah rejiminin İran halklarının hürriyet özlemiyle en ufak bir ilgisi olamaz. Sadece İran’da değil Batı Asya’da (Ortadoğu’da) ve Türkiye’de de hürriyete giden yol emperyalizmin yenilgisinden geçmektedir.

Trump, terörist saldırısının ardından “şimdi barış zamanı” diyerek bir barış değil teslimiyet çağrısı yapmaktadır. Kaldı ki ABD’nin Batı Asya halklarına karşı Siyonizmle birlikte açtığı bu savaş  olsa olsa yeni savaşlar doğuracaktır. Üçüncü Dünya Savaşı artık ufukta daha da belirgin olarak görülmektedir. Barışa giden tek yol ise ABD ve İsrail’in askeri yenilgisinden geçmektedir. Tüm Batı Asya halkları ve tüm dünya halkları barış için ve yaşanılası bir dünya için ABD ve İsrail’in karşısında yer almalı, anti-emperyalist anti-Siyonist mücadeleyi yükseltmelidir. 

Türkiye’de siyasi iktidar bugüne kadar İsrail’i kınamakla yetinmiştir. Kınama açıklamalarının Siyonist saldırganlık karşısında en ufak bir caydırıcılığı yoktur. Her kınama açıklaması istibdadın kendi suçunu gizlemek için yaptığı bir propaganda faaliyetinden ibarettir.  İsrail’le diplomatik ilişkileri ve ticareti sürdürmek, ABD ve İsrail’e istihbarat desteği sunan Kürecik radar üssünün faaliyetine devam etmesi, İncirlik’te ABD’nin konvansiyonel ve nükleer silahlarına ev sahipliği yapmak suç ortaklığıdır. NATO üyeliği bu kanlı suç ortaklığının resmi ifadesidir. NATO üyeliği ve emperyalist üsler Türkiye’yi haksız savaşın tarafı yaptığı gibi Türkiye topraklarını da hedef haline getirmekte ve emekçi halkın güvenliğini tehlikeye atmaktadır. İran haftalardır ABD savaşa girdiği takdirde Ortadoğu’daki bütün ABD üslerini vurmaya kararlı olduğunu açıklıyor. İktidar Türkiye’yi Amerika’yla ittifakı dolayısıyla ister istemez savaşa sürüklüyor.

Türk, Kürt, Arap ve tüm Batı Asya halkları emperyalizme ve Siyonizme karşı İran halkı ile dayanışmayı ve işbirlikçi iktidarlara karşı mücadeleyi yükseltmelidir.

Barışın yolu ABD ve İsrail’in yenilgisinden geçer!

Türkiye NATO’dan çıksın!

İncirlik ve Kürecik üsleri kapatılsın! 

İsrail’e tam ambargo!

Yıkılsın Siyonist İsrail devleti!

Kahrolsun Amerikan emperyalizmi!

 

22 Haziran 2025