SDP’li ve TÖP’lü tutsaklara özgürlük! (29-09-2010)
İddialar alem. Tutuklananlar, yaklaşık bir buçuk sene önce İstanbul'da bir ev kuşatması dolayısıyla çıkan silahlı çatışma ile gündeme gelen Devrimci Karargâh adındaki örgütle ilişkilendiriliyor. O örgüt de Ergenekon imalatı imiş. Öte yandan, tutuklananlardan en azından birinin Hanefi Avcı ile ilişkisi varmış. O da Ergenekon olabilirmiş. Polisiye senaryoların basına yansıyan yüzü şimdilik böyle.
İşin gerçek yüzü ise şu: Bu operasyon boykot politikasının referandumda kazandığı zafere bir yanıttır. Şimdi BDP'ye vuramıyorlar, vurmak istemiyorlar, boykot cephesinin daha küçük mensuplarına saldırıyorlar. Daha kapsamlı amaç ise boykotun Fırat'ın doğusunda elde ettiği büyük başarının yarın Batı'ya sıçramasının önüne geçme çabasıdır. Başka şekilde söylersek, devletin Kürt hareketi ile yapmakta olduğu pazarlıklar ne tür temellerde olursa olsun silahlı mücadelenin sonu anlamına gelirse, bu, Kürt hareketinin siyasette çok daha ağırlıklı biçimde yer alma çabası ile elele gidecektir. Devlet, Kürtlerin bu siyasi yükselişinin Türkiye sosyalist hareketiyle birleşerek sadece Doğu'da değil Batı'da da çok ciddi bir güç haline gelmesinden korkuyor. SDP ve TÖP uzun zamandır Kürt hareketiyle dirsek teması içinde olan, Kürt halkı ile dayanışma gösteren siyasi hareketlerdir. Devlet bu çizgiye bir uyarı ya da başlangıç darbesi vurmaya yönelmiştir.
Bunun gösterdiği şudur: Devlet iki burjuva kampının karşısında bir Üçüncü Cephe oluşmasından ürküyor. Ezilen Kürt halkının gücünün işçi sınıfı ve emekçilerle buluşması olasılığından huzursuzlanıyor. Öyleyse devam! SDP'li ve TÖP'lü yoldaşlarımızı, Üçüncü Cephe'yi gerçek bir güç haline getirerek özgürleştireceğiz!