Türkiye çapında genel eylem (05-02-2010)
Ankara haykırdı: "Tekel işçisi kazanacak!
Ankara'daki tekel işçileri için iş bırakma eylemleri TÜRK-İŞ Genel Merkezi önünde toplanmayla başladı. Saat 11.00'de TÜRK-İŞ Genel Başkanı Mustafa Kumlu'nun konuşmasının ardından TÜRK-İŞ önüne gelen TÜMTİS, Yol-İş, Petrol-İş, Tez Koop İş ve Yol-İş sendikaları Kolej meydanına yürüyüşe geçtiler. KESK ve DİSK'e bağlı sendikaların ve demokratik kitle örgütlerinin toplanma yeri ise Ankara'nın miting alanlarından biri olan Kolej meydanı idi. Buradan Ziya Gökalp Caddesine yürüyüşe geçildi. 52 gündür Ankara'nın soğuğuna aldırmadan direnişte olan Tekel işçileriyle birlikte DİP Girişimi militanları olarak bizler de Sakarya Caddesi'nden ''Özelleştirilen İşletmeler Yeniden Kamulaştırılsın'', ''Özelleştirmeler Durdurulsun'', ''Kamu Emekçisine Grevli Toplu Sözleşme Hakkı'', ''İşten Atmak Yasaklansın, İşsize İş'', ''İşten Atanan İşine El Konsun'', ''Taşeron Uygulamasına Son, İşçiye Sendikalı Kadrolu İş'' dövizleri taşıyarak Ziya Gökalp'deki miting alanına yürüdük.
Yürüyüş sırasında Tekel işçisinin çoşkusu görülmeye değerdi. Miting alanında KESK Genel Sekreteri Emirali Şimşek, Tek Gıda-İş Genel Başkanı Mustafa Türkel ve DİSK / Genel-İş MYK üyesi Remzi Çalışkan'ın ardından konuşan Tekel işçisinin kızlarının konuşması alanda toplanan binler tarafından büyük alkış topladı. DİP Girişimi de ''Ayaklar Baş olacak, İşçi Sınıfı Kazanacak!'' ve ''Çalışma Hakkı Dokunulmaz Bir Hakdır, İşçi Çıkartma Yasaklansın'' pankartlarıyla DİP Ankara örgütünün yanı sıra diğer şehirlerden gelen yoldaşlarıyla birlikte mitinge yoğun bir şekilde katıldı. Miting Onur Akın'ın şarkılarıyla son buldu.
YAŞASIN ŞANLI TEKEL DİRENİŞİMİZ!
İstanbul'da genel eylem
Tekel direnişine destek amacıyla yapılan eylemde 1o bin işçi ve emekçi Saraçhane Meydanı’nda buluştu. Eylem Anadolu yakasında yapılan yürüyüşle başladı ve Anadolu yakasından eyleme katılacaklar toplu halde vapurla Eminönü’ne geçtiler. Burada oluşturulan yürüyüş kolu Saraçhane meydanına doğru yola çıkarken diğer bir yürüyüş kolu da Edirnekapı’da oluşturuldu. Sağlık emekçileri ise Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde bir araya gelerek Saraçhane’ye yürüdüler. Eminönü kolu TTA binası önünde bir süre oturma eylemi yaptı. Devrimci İşçi Partisi Girişimi militanları olarak İşten Atmak Yasaklansın Platformu ile birlikte Edirnekapı kolunda yer aldık.
Her ne kadar konfederasyonların toplantısında üretimden gelen gücün kullanılması kararlaştırılmışsa da alana gelindiğinde bu kararın uygulanmadığı ve sendikaların yönetici ve işyeri temsilcileri düzeyinde katılım sağladığı gözlendi. Daha sonra gerek alanda bazı sendikacılarla yaptığımız görüşmelerde gerekse de daha sonra DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi'nin yaptığı açıklamalarda bu gözlemimiz doğrulandı. Saraçhane Meydanı'nda toplanan yaklaşık 10 bin işçi ve emekçi İstanbul'un taşıdığı potansiyel açısından son derece yetersiz olarak yorumlanabilir.
KESK'in ve Kamu-Sen'in beklentileri karşılamayan katılımı eğitim iş kolundaki Şubat tatiline bağlansa da Sağlık iş kolu ve büro emekçilerinin katılımının sınırlı kalması ve demiryollarında aksamanın olmayışı eyleme görev savma mantığıyla yaklaşıldığını gösteriyordu. DİSK'e bağlı işyerlerinin birçoğu üretimi durdurmazken DİSK'in eyleme katılımı hazırladıkları büyük bayraklarla orantısız bir görünüm sergiledi.
Türk-İş içinde ise Tek Gıda-İş Efes Pilsen ve Haribo fabrikalarında şalter indirerek üretimi durdurdu ve eyleme geniş katılım gösterdi. Diğer sendikalar destekçi konumunda alandaki yerlerini aldılar.
Tüm bunlarla birlikte eyleme halktan yoğun bir sempati gösterilmesi ve katılımcıların coşkusu söz konusu yetersizliğin Tekel'e destek verilmemesinden değil sendika yönetimlerinin sorumsuzluğundan kaynaklandığını göstermiştir. Eylem kararı alınmasında önemli rol oynadıklarını söyleyen DİSK ve KESK'in genel başkan düzeyinde katıldığı İstanbul'da yaşanan bu durumun hesabını elbette ki yine aynı sendika yöneticilerinin vermesi gerekiyor. Tekel işçisinin Türk-İş bürokrasisini zorlayarak getirdiği nokta ortadadır. Her ne kadar bir genel grevden çok genel eylem özelliği taşısa da tüm Türkiye'de yapılan eylemler Tekel işçisinin kararlı mücadelesinin kazanımı olarak görülmelidir. DİSK ve KESK tabanındaki işçi ve emekçilerin kendi yönetimlerine karşı da Tekel işçisinin aldığı tutumun aynısını alması gerektiği bir kez daha ortaya çıkmıştır. Tabandaki emekçilerin mücadelesi ve kararlılığı olmadan bürokratlar dostlar alışverişte görsün mantığının ötesine geçmeyecektir.
İş bırakma eylemi İzmir'de başarıyla gerçekleştirildi!
Fabrikaları kapatıldığı için işsiz kalan, 4/C statüsüne karşı çıkarak tüm özlük haklarıyla başka bir kurumda işbaşı yapabilmek için 52 gündür Ankara'da eylem yapan Tekel İşçilerine destek için yapılan iş bırakma eylemi İzmir'de başarıyla gerçekleşti. Her ne kadar % 100 bir katılım gerçekleştirilememiş olsa bile Belediye Otobüs Şoförlerinin eksiksiz bir şekilde iş bırakma eylemine katılmış olması İzmir'de hayatı durdurma noktasına getirdi. Diğer işkollarının da katılımı sonucunda İzmir işçi ve emekçileri başarılı bir eylem sınavı verdi diyebilirz.
İş bırakma eylemine katılan tüm işçi ve emekçiler saat 11.00'da Basmane Meydanı'nda toplanmaya başladı. Onbinlerce emekçi buradan Konak Meydanı'na basın açıklamasının yapılacağı yere doğru yürüyüşe geçti. Yolları trafiğe kapatarak yürüyen kitlenin içinde sendikaların yanısıra Devrimci İşçi Partisi Girişimi ve diğer siyasi partiler de vardı.
DİP girişimi milatanları "Hükümetin nesi var! Tekel'in milyon sesi var!" "Tekel işçisi yalnız değildir !" sloganları başta olmak üzere yürüyüşün başından basın açıklamasının sonuna kadar örgüt disiplinini bozmadan eylemde yerini aldı. "Tekel işçilerinin haklı davası tüm işçi sınıfının haklı davasıdır" önermesini ete kemiğe büründüren İzmirli işçi ve emekçiler onbinlerle mücadele tarihinde onurlu bir eylem gününe imza attılar.
İşçilerin birliği sermayeyi yenecek !
Adana'da Tekel işçilerine destek eylemi
4 Şubat Perşembe günü büyük sendika ve konfederasyonların çağrısıyla yapılan bir günlük genel grev gerçekleşti. İşlerini bırakan sendikalarda örgütlü emekçiler aynı gün İstanbul, Ankara, İzmir gibi illerde olduğu gibi Adana’da da alanlardaydılar. İşçiler, bir yandan günlerdir Ankara’nın soğuğuna rağmen kararlı bir direniş sürdüren sınıf kardeşlerine destek olurken, bir yandan da kendi yaşadıkları benzer sorunlara karşı taleplerini haykırdılar.
Grev nedeniyle sabah saat 9’dan itibaren şehrin çeşitli yerlerinde ayrı ayrı eylemler yapan sendikalar saat 12’de şehir merkezinde güçlerini birleştirdiler. Adana Emek ve Demokrasi Platformu’nun bileşeni olan devrimci kurumlar ise 11.30’da İnönü Parkı’ndan yürüyüşe geçerken, büyükşehir belediyesinin önünde Türk-İş, DİSK ve KESK’ le buluşularak coşkulu bir şekilde atılan sloganlar, zılgıtlar, ıslıklar eşliğinde İstasyon Meydanı’na yüründü. Yürüyüş boyunca şehrin en işlek caddesi trafiğe kapatıldı. Yol boyunca çevredeki halkın yoğun desteği devam etti. “Her Yer Tekel, Her Yer Direniş”, “Tekel İşçisi Yalnız Değildir”, “Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz” gibi sloganlar sıkça atıldı.
Eylem alanına varıldığında ise CHP kortejinin alana girmesiyle devrimci örgütler hep birlikte “Ne AKP, Ne CHP, Kurtuluş Devrimde Sosyalizmde” sloganını atarak tepkilerini gösterdiler. Eyleme katılımın, 25 Kasım grevine göre, azlığı dikkat çekti. 3 bin civarında kişinin bulunduğu yürüyüşte Türk-İş başta olmak üzere sendikaların katılımı çok yetersizdi. Bekli de Türk – İş başkanı Mustafa Kumlu’ nun bugünü evinde geçireceğini açıklamasının sonucudur bu! Sonuç olarak başta Türk – İş olmak üzere, sendikaların etkili ve yeterli bir çalışma yapmadıkları açıkça görülüyordu.
Antalya'dan Tekel işçisine destek
4 Şubat 2010 Çarşamba günü Türk-İş, DİSK, KESK ve Kamu Sen'in çağrısıyla gerçekleştirilen genel grev ve yürüyüş eylemlerine katılanlar, Tekel işçisinin yalnız olmadığını, Antalya'daki işçi ve emekçilerin onların sesini sahiplendiğini haykırdılar.
Eylemler sabah erken saatlerde Devlet Hastanesi ve Defterdarlık önünde başladı. Daha sonra 11.30'da Kapalı yol girişinde bir araya gelen sendikalar ve siyasi partiler sloganlarla Kışlahan Otel önüne yürüdüler. Burada sendikalar adına Türk-İş il temsilcisi Mehmet Ustali yaptığı konuşmada bu mücadelenin Tekel işçilerinin haklarını alma mücadelesinin de ilerisinde tüm emekçilerin mücadelesi olduğunu söyledi, işçilerin mücadelesinin sahiplenildiği vurguladı ve AKP hükümetine Tekel işçilerinin taleplerini yerine getirmesi çağrısında bulundu. Bu mücadelenin kaybedilmesinin tüm işçi sınıfının kaybetmesi anlamına geleceğini vurgulayan Ustali, çözüm sağlanmadıkça eylemlere devam edeceklerini de belirtti. Devrimci İşçi Partisi Girişimi militanlarının da katıldığı yürüyüş ve açıklamaya yaklaşık bin kişi katıldı.
Edirne de Tekel işçilerinin yanındaydı
Türk-İş, Hak-İş, DİSK, Memur-Sen, Türkiye Kamu-Sen ve KESK'in, TEKEL işçilerine destek vermek amacıyla düzenledikleri eyleme katılım beklenende de yoğun oldu.
Eyleme destek veren gruplar sendikaları önünde toplanarak birlik halinde Saraçlar Caddesinde PTT önüne sloganlar atarak geldiler. Saraçlar caddesindeki PTT önünde bir araya gelen sendika üyeleri burada da bir süre TEKEL işçilerini destekleyen sloganlar attılar.
Türk-İş İl Temsilcisi ve Tes-İş Edirne Şube Başkanı Adnan Bayraktar, burada ortak basın açıklamasını okudu.
Bayraktar Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ'da örgütlü oldukları DSİ ve elektrik kurumlarında 1070 işçinin işe gitmediğini söyledi ve "TEKEL işçileriyle dayanışma için ayaktayız, sendikal hak ve özgürlüklerimiz için ayaktayız, emeğe yönelik saldırıların azalması için ayaktayız" dedi.
DİSK Trakya Bölge Temsilcisi Arif Kuday da yaptığı açıklamada, TEKEL işçilerine destek vermek amacıyla İl Özel İdaresi, DSİ, belediye ile sendikalarının örgütlü olduğu iş yerlerinde iş bırakıldığını ve PTT Edirne Başmüdürlüğü önünde bir araya gelerek TEKEL işçilerinin yanında olduklarını gösterdiklerini belirtti.
Keşan'da da eylem
TEKEL işçilerine destek vermek amacıyla konfederasyonlara bağlı işçiler Keşan’da da eylem yaptı.
TEKEL işçileriyle dayanışma amacıyla gerçekleştirilen, “Çalışmama hakkını kullanma” eylemine katılan işçiler, Eski İtfaiye binası önünden Cumhuriyet Meydanı’na kadar yürüdüler.
Keşan Emek Platformu sözcüsü ve Eğitim-Sen Keşan Şube Başkanı Ahmet Erkan, burada yaptığı açıklamada TEKEL işçileriyle dayanışma içinde olduklarını ifade etti.
Okunan basın açıklamasının ardından eylem sona erdi.