Sana helâl olmasın, Kumlu, helâl olmasın! (DİP Girişimi Bildirisi - 21-01-2010)
Şimdi iş, 17 ocak günü sahneye çıktığınızda Türk-İş kürsüsünün mikrofonundan atılan "Genel grev, genel direniş!" sloganını hayata geçirmektir. Bu slogan madem Türk-İş mikrofonundan atılmıştır, şimdi onu uygulamak Türk-İş yöneticilerinin görevidir. Bir aydan fazla bir süredir vermekte olduğunuz mücadelenin başarıya ulaşması için, Türk-İş öncülüğünde, öteki sendika konfederasyonlarını ve meslek odalarını da yanına alan bir genel grev hayati bir önem taşıyor.
Bundan kazanan sadece siz olmayacaksınız. Sadece itfaiye işçisi, Şeker işçisi ve mücadele eden öteki işçiler olmayacak. Bütün işçiler ve kamu emekçileri kazanacak. Ama mücadele yarı yolda kalırsa, bunun sonuçları da bütün işçi sınıfı aleyhine olacak. Kıdem tazminatı işçi sınıfının elinden alınacak. Şekerden elektriğe ve kamu bankalarına kadar özelleştirme devam edecek. Taşeronlaşma yayılmaya devam edecek. Sendikalaşmanın önündeki engeller kaldırılmayacak. İşverenler sendikalaşan işçiyi pervasız biçimde işten atmaya devam edecek.
Kahraman Tekel işçileri!
Değerli aileler!
Şimdi AKP hükümetine geri adım attırmak için önce Mustafa Kumlu ve benzerlerinin yarattığı engeli aşmak zorundasınız. Mücadelenin yakın hedefi budur. Sendikacılar size kürsüden inmeniz için "genel grev" sözü verdiler. Sözlerini yerine getirsinler! Türk-İş ya Kumlu'nundur, o zaman AKP'ye hizmet edecektir; ya sizindir, işçinindir, o zaman genel grev ilân edecektir. Ara yol yoktur!
İşçiler sendika için yoktur! Sendika işçiler için vardır! Tekel direnişinin kaderini belirleyecek kararlarda bu direnişi sürdüren, soğukla, yağmurla, çamurla boğuşan gerektiğinde cop ve gaza karşı duran işçilerin söz sahibi olması için artık bir direniş komitesi mutlaka kurulmalıdır. Son gelişmelerle artık bu bir zorunluluk halini almıştır.
Sizin mitingde konuşan arkadaşınız Hatice Konak, "biz alnımızın teriyle, helâlinden kazandık, helâlinden" dedi. Mustafa Kumlu ise, sizin mücadelenizi övdü, "Helâl olsun size, helâl olsun!" dedi. Siz de ona dönün deyin ki: "Ey, Mustafa Kumlu, genel grevi örgütlemezsen, biz sana hakkımızı helâl etmiyoruz. Bizim aidatlarımızla saltanat sürdün. Şimdi görevin bize hizmet etmektir. Tayyip Erdoğan'a değil! Ya görevini yap, ya çek git!"
Türk-İş göreve, genel greve!