Mersin Eleks işçisi direniyor (20-10-2009)
Mart 2009'a kadar bu şekilde çalışan fabrikada, bu tarihten sonra işçilere maaşları ödenmemiş. Bunun üzerine 18 Ağustos 2009 tarihinde işçiler içerideki maaşlarını alabilmek için kendi aralarında 5 kişilik bir komite oluşturmuşlar. Patronla yapılan görüşmeler sonuç vermeyince iş yavaşlatan işçiler 24 Ağustos'ta çalışmak için fabrikaya geldiklerinde ise fabrika kapısına kilit vurulduğunu görmüşler ve içeriye alınmamışlar. Bundan sonra işçiler için asıl eylem süreci başlamış. 15 gün boyunca fabrikanın önünden ayrılmayan işçiler daha sonra hukuki haklarına başvurmayı denemişler. Ancak özellikle sendikalı olmamanın getirdiği dezavantajlar ve hukukun hep patrondan yana işlemesi işçiler için ekstra bir zorluk olmuş. Ancak yılmamışlar; bugün 60'tan fazlası kadın olmak üzere 80 işçi mücadeleye devam ediyor.
Görüştüğümüz eylem komitesinin anlatımıyla Eleks işçilerinin mücadele sürecini aşağıda aktarıyoruz.
"160 çalışanı olan fabrikada, Mart 2009 tarihinden bu yana maaşlarımızı alamıyoruz. İşimizi kaybetme korkusu ile "ha bugün ha yarın ha gelecek ay paranızı vereceğiz" diye bizi avuttular. Biz de çaresiz, bu avuntuya inanmak zorunda kaldık. Böylece 24 Ağustos'a kadar sesimizi çıkarmadık. 24 Ağustos'ta patron fabrika'nın kapısına kilit vurarak işçilerin 1 milyon TL üzerinde olan parasını alıp kaçıp gitti. Daha sonra öğreniyoruz ki patron, devlete olan tüm borçlarını ve hacizli olan iş makinelerinin borçlarını da ödemiş.
6 Aydan bu yana parasız olduğumuz için mahkemeye de başvuramıyoruz. KESK bize yardımcı oluyor. Avukatları bizden avukat parası da istemiyor. Ve fakat yalnız mahkemeye başvurmak için dosya masrafları bayağı bir para tutuyor. Bunu bizim ödememiz lazım. Bu masrafı karşılayacak paramızda yok. Çocuklarımızı okula göndermeye zorlanıyoruz. Çok mağdur durumdayız."
"Şu an 100 işçi çalışıyor görünüyor. Hepimiz de fabrika önündeyiz. Direniyoruz. Basın açıklamaları yapıyoruz. Patronumuz Konyalı olduğu için Konya'ya kadar gidip oradan da basın açıklaması ile sesimiz duyurduk. Patrona şu mesajı verdik; "Ne kadar kaçarsan kaç her an ensendeyiz""
"Patron işyerini kapatırken bize herhangi bir gerekçe göstermedi. İşyerimiz kapalı değildi. Bize sadece 24 Ağustos tarihi itibarı ile kısa çalışmaya gideceklerini, bundan dolayı da kapalı olacaklarını, bizim de İş - Kur'da kısa çalışma ödeneği alacağımızı söylediler.
Bunun üzerine İş - Kur ‘a giderek başvurduk. 24 Ağustos itibarı ile böyle bir başvuru olmuş. Ayda 400 TL devletten para alacağız diye sevindik. (Tabii ki bu geriye dönük alacaklarımızın peşini bıraktığımız anlamına gelmiyor.) Başvurduktan sonra 9 Eylül günü tekrar İş - Kur'a gittiğimizde bir şokla karşılaştık. Patron 24 Ocak tarihi itibarı ile verdiği dilekçeyi geri çekmiş. Bize öyle bir oyun oynanmış ki, ne İş - Kur'dan, ne de patrondan para alabiliyoruz. İş - Kur'da resmi olarak işyeri açık görünüyor, fakat gerçekte kapalı. Bize çifte oyun oynanıyor."
Eleks işçileri tüm zorluklara ve patronun "Serbest Sömürü Bölgesi" nin tüm avantajlarını kullanmasına rağmen mücadelelerine kararlılıkla devam ediyorlar. Mücadele içerisinde sınıf dayanışmasının önemini daha iyi anladıklarını söyleyen işçiler sınıf kardeşlerinden dayanışma bekliyorlar.