8 Mart'ta alanlara! (02-03-2008)
Ezilmeye karşı kadınların sesini yükseltme vakti geldi! Kadınlar kendi köşelerine çekilerek, daha da yalnızlaşarak tüm bunları içine sindirmemeli. İnsan yerine konulmak için sorunlarını haykırmalı, hakkını aramalı. Bunun için 8 Mart’ta tüm dünyada olduğu gibi, kadınlar meydanları doldurmalı ve ezilmeye karşı sesini yükseltmeli.
Geçtiğimiz 8 Mart’larda namus cinayetlerine kurban giden kadınlar için, Bursa Nilüfer’de fabrikada yanan kadın işçiler için, Urfa Ceylanpınar’da süt sağmaya giderken servis yerine kamyonla taşınan ve kamyonun devrilmesi sonucu yaşamını yitiren kadın işçiler için, kadınların canını hiçe sayan erkek egemenliğine ve kapitalizme karşı alanları doldurduk. Bu yıl da bir “iş kazası”nda kaybettiğimiz Gülseren Yurttaş’ı anacağız.
Kayıplarımızın acısı hâlâ devam ediyor, öfkemiz sürüyor. Ancak bu kez durum farklı. Bu yıl 8 Mart’a, Novamed’li kadın işçilerin kararlı mücadelesinin ve başarısının damgasını vurduğu bir yılı geride bırakarak gidiyoruz. Bu cesur kadınlar, kapitalizmin emekçilere dayattığı sendikasız, sigortasız, güvencesiz çalışma koşullarına karşı mücadeleye sarılarak başarıya ulaştılar. Novamed’li kadınlar, sadece işçi kadınlara değil, tüm emekçi kadınlara, birleşince ve mücadele edince kazanılabileceğini gösterdiler.
Novamed’li kadınlar kazandı ama saldırılar da sürüyor. Bugün emekçilerin karşısındaki en büyük tehditlerden birisi olan Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (SSGSS) Yasa Tasarısı gündemde. Bu tasarı en çok kadınları vuruyor, kadınların sağlığı tehlikede! O halde 8 Mart meydanlarını SSGSS’ye karşı mücadele meydanlarına çevirelim.
8 Mart’ta en çok da kadın olmaktan kaynaklı sorunlara karşı sesimizi yükselteceğiz. Bu sorunlar arasından bu yıl belki de en çok bedenimizi tahakküm altına almaya çalışan saldırılara, cinsel tacize karşı çıkacağız. Çünkü bu yıl da yılbaşı gecesine taciz görüntüleri damgasını vurdu. Çünkü Taksim Meydanı’nda onlarca erkek, herkesin gözü önünde iki kadına saldırıyordu. Kadınlar buna karşı biraraya gelerek, 20 yıl önce yürütülen ve mor iğnelerle sembolleşen “Bedenimiz Bizimdir, Tacize Son!” kampanyasını yeniden canlandırdılar. Taciz sadece Beyoğlu’nda eğlenmeye giden kadınların sorunu değil! İşyerinde, okulda, otobüste, minibüste, fatura kuyruğunda, evde... taciz her yerde! Tacize karşı, İstiklal Caddesi’nde yapılan eylemleri sınırlarının ötesine taşımak, kampanyayı emekçi kadınlara yaymak gerek. 8 Mart meydanları cinsel tacize karşı kadınların sesini daha da yükselttiği alanlar olmalıdır.
Tacize son, bedenimiz bizimdir!
Tacizin utancı kadınların değil! Susma, teşhir et!
Tacize karşı, yasadaki tüm yaptırımlar uygulansın!
Kadına yönelik şiddete son! Kadın sığınma evlerine bütçe ayrılsın!
Her kadına ücretsiz sağlık hizmeti!
Çalışmak isteyen her kadına iş, her işyerine kreş!
Kadınlara karşı yasal, siyasal ve toplumsal her türlü ayrımcılığa son!
Kapitalizme ve erkek egemenliğine karşı, emekçi kadınlar en öne!
PDF formatındaki bildirilerimizi indirmek için tıklayın: