İş kazası değil cinayet, cinayet değil toplu katliam (23-12-2007)
Yapılan çalışmalar kapsamında 43 tersanede yapılan denetimler neticesinde sadece iki tersane kusursuz bulunurken, toplam 103 kalemde 590 eksiklik tespit edildi. Bakanlık müfettişlerinin hazırladığı rapora göre Aralık 2006 ile Eylül 2007 arasında geçen 10 aylık süre içerisinde sekiz iş cinayeti, 378 de yaralanma meydana geldi. 2006 yılı istatistikleri de bundan çok farklı değil. Bu rapora göre ayda neredeyse ortalama bir işçi, güvenlikten uzak çalışma koşullarından dolayı hayatını kaybederken ortalama dört tane de iş kazası meydana gelmekte.
Yapılan teftişler neticesinde 41 tersaneye toplam 190.000 YTL tutarında para cezası kesildi. Ölümlerin ve yaralanmaların maliyeti işverene cinayet başına sadece 23.000 YTL, kaza başına ise sadece 505 YTL olarak gerçekleşiyor. Aynı rapordan alınan verilere göre 9.000’e yakını taşeronda olmak üzere bölgede toplam 14.000’in üzerinde işçi çalışıyor.
Yaşanan cinayetlerin ve ölümlerin asıl sebeplerinden birisi de gittikçe daha fazla yaygınlaşan taşeronlaşma. Çünkü taşeronlaşma nedeniyle işçiler sendikadan ve örgütlenmeden, dolayısıyla da iş güvenliğinden; bırakın iş güvenliğini baret ve kemerden bile çok uzak koşullarda çalışıyorlar. Geriye ise sadece kapitalizmin öldürdüğü ya da sakat bıraktığı insanlar, söndürdüğü ocaklar kalıyor.
Limter-İş sendikasının yaptığı açıklamada “Tuzla tersanelerinde sendikamızın ve kamuoyunun çağrıları ve çabalarına rağmen görevlerini yapmayan tersane patronları yeterli iş güvenliği tedbirleri almayarak işçileri bile bile ölüme göndermeye devam ediyorlar” denildi ve tersanelerde yaşanan seri iş cinayetlerinin sorumlusunun taşeronluk ve kural dışı çalışma sistemi olduğu vurgulandı.
İşçi katillerini müfettişler değil işçiler cezalandıracak!