YÖK’ünüzü de kolluk kuvvetlerinizi de üniversitelerimizde istemiyoruz! (03-11-2007)
12 Eylül cuntasının girdiği yer de güllük gülistanlık olmaz haliyle. YÖK ün ilk şiarı ‘Üniversiteler siyaset değil eğitim yeridir!’ olmuştur. Üniversiteleri eğitim yuvasına dönüştürmek için yaptıkları işler ise ortadadır. ‘İdeolojik amaçlarla devletin ve milletin bölünmez bütünlüğüne kasteden, din, dil, ırk, sınıf ve mezhep ayrılığına dayanarak cumhuriyeti yıkmaya çalışan ve bu gibi faaliyetlerde bulunanlar’ -herhalde YÖK rejimine karşı duranlar ve özgür bir geleceği düşleyenler kastedilmiş- okullardan atıldı ve yargılandı.
Bugün de okuldan atılmak veya uzaklaştırma almak hiç zor değil; ‘huzur ve çalışma düzenini bozmak –sanki var da-, boykot, işgal ve engelleme gibi eylemlere katılmak, bunları teşvik etmek, anarşik ve ideolojik olaylara katılmak veya teşvik etmek’ yeterli sebeplerdendir.
Geçmişin devrimci ateşinin küllerinden doğmasından korkanlar ‘öğrenciysen otur oturduğun yerde öğrenciliğini bil, ne geleceğini ne bugününü düşün’ diyorlar kısaca.
YÖK 26 senedir işbaşında sağ olsun, polisler de okullarımızda. Polis yoksa jandarma var. O yoksa kamera var. Okullarımızda asker, polis gibi bizi koruma kisvesiyle sırtımıza çöken düzenin kolluk güçlerini görmek istemiyoruz! Üniversitelerin yönetiminde emekçilerin söz sahibi olmasını istiyoruz! YÖK de gitsin, biz işçi sınıfı ve gençlik yeteriz de artarız bile!
YÖK kalkacak, polis gidecek, üniversiteler bizimle özgürleşecek!
Eşit, parasız, bilimsel, anadilde eğitim!
Öğrenciye iş, çalışana eğitim hakkı!
Yaşasın özgür emekçiler üniversitesi!