Ankara'da Togo Ayakkabı işçileri direnişte
Mart ayı sonunda Togo Ayakkabı işçileri çalışma şartlarını daha iyi hale getirebilmek için sendikalaşma kararı aldılar. Hemen örgütlenme çalışmasına başlayıp Türk-İş'e bağlı Deri-İş sendikasına üye oldular. Nisan'ın ilk haftası sendika çoğunluğu sağlayıp bakanlığa yetki başvurusunda bulundu. Sendikanın yetki başvurusu için beklemeye alındı. Bunun nedeni ise SGK verileri baz alınarak hazırlanan sendika üyelik istatistiklerinin açıklanmaması.
Hükümetin işçi düşmanı tutumu
Hükümet ekonomik krize hazırlık olarak işçilerin kıdem tazminatlarını patronun sırtından almayı planlıyor. Tazminatları devlet bütçesine, yani işçi sınıfının sırtına yıkmayı hedefliyor. Böylece kriz Türkiye'yi vurduğunda patronlar rahatça işçi çıkarabilecekler. Kıdem tazminatları da devletin kasasından ve işçinin cebinden çıkacak.
Sendikaların toplu sözleşme yapabilmek için işkolunda belli barajları aşmaları gerekiyor. Sendika üyeliklerine ilişkin resmi rakamlar hükümet tarafından elde koz olarak tutuluyor. Böylece barajı geçemeyecek sendikaların kıdem tazminatının gasp edilmesine göz yumması isteniyor. Ayrıca Togo Ayakkabı'da gördüğümüz gibi sendikaların toplu sözleşme yapmaları engellenmiş oluyor.
İşten atmalar ve direniş
Sendikalaşmayı haber alan patron 27 Nisan'da 9 işçiyi işten attı. İşçiler kararı duyar duymaz sendika önlüklerini ve şapkalarını giydiler ve fabrikanın kapısı önünde direnişe başladılar. İçerideki işçiler de iş yavaşlatarak dışarıdaki yoldaşlarına destek oldular. Hatta binadan sloganlarla birlik olduklarını dosta düşmana ilan ettiler. Bunun üzerine patron, kalan işçilerden 26'sını izne çıkarttı. Ardından da izin sonunda işçilerin atılacağına dair ihbarnameler gönderdi.
Eskişehir yolu üzerinde, ODTÜ'nün tam karşısındaki fabrikada toplam 55 işçi çalışıyor. İşçilerin bir kısmı kayıtdışı çalıştırılıyor. Patron işten atmaların yanı sıra bir diğer klasik yönteme başvurmuş. İşçi servislerini, içi dışarıdan görülmeyecek hale getirmiş. Yani fabrikaya direnişi kırmak için kaçak olarak işçi sokmayı deniyor olabilir.
İşçiler hem fabrikanın önünde hem de az ileride yol kenarında topluca bekliyorlar. İş çıkış saatlerinde yolun kenarına dizilip sloganlarla direnişi duyuruyorlar. Sendikaya üye oldukları için atıldıklarını anlatan pankartlarını yola doğru asmışlar. Direnişi cümle alem duysun istiyorlar. Sabah 8'den akşam 7'ye direniş mesaisindeler. Yolun kenarını direniş meydanı haline getirdiler bile.
Bir de çağrıları var: “Direnişe Ankara'daki sendikaların, öğrencilerin, aydınların, emekten yana tüm güçlerin desteğini bekliyoruz.”