Libya’da kim sınıfta kaldı?
Biz, Türkiye’de Arap devrimini en erken ve en tutarlı biçimde desteklemiş partiye, DİP’e mensubuz. Ama Libya’da iç savaş başlar başlamaz, henüz emperyalist müdahale ufukta dahi yokken, “Libya’da iç savaş: Arap devriminde bir sapma” başlıklı yazımızda, “Libya’da Tunus ve Mısır’dan farklı bir oluşum ile karşı karşıya” olduğumuzu belirterek şu teşhisi koymuştuk: “Libya’da isyan bir proleter ayaklanmasından ziyade, aşiretler ve bölgelerin hakim sınıfları arasında bir hesaplaşmanın damgasını taşıyor.”
“Şimdi ne olacak? Magrip'ten Maşrık'a genelleştirilen ‘Arap Baharı’ndan, halk ayaklanmalarından, devrimden vb. bahsedenler şimdi ne diyecekler? Libya'da devrim mi oldu? Halk mı ayaklandı? Kim kimi devirdi? Benzeri sorular çoğaltılabilir.”
“Libya ve Sınfta Kalanlar” başlıklı yazısında (bkz. www.ibrahimokcuoglu.blogspot.com) İbrahim Okçuoğlu böyle diyor ve yazısının başlığına da yansıyan kavramla böyle diyenlerin “sınıfta kaldığı” tezini ileri sürüyor. Hedef de “Troçkistler”. Anlaşılan “Magrip’ten Maşrık’a” olan bitene devrim diyen başka kimse yok ki başka kimseye referans yapılmamış. Torçkistlerin suçu? Kaddafi’yi emperyalizm devirmiş, Troçkistler ise hâlâ devrim diyorlar. Yani fena halde çuvallamış durumdalar.
Bildiğimiz kadarıyla Okçuoğlu Ezilenlerin Sosyalist Partisi’nin (ESP) bir teorisyenidir. Bu partinin Türkiye’de Marksizmi hâlâ ciddiye alan az sayıda odaktan biri olduğu göz önüne alınırsa ve Devrimci İşçi Partisi’nin (DİP) birçok mücadelede ESP ile omuz omuza birlikte yer aldığı düşünülürse, yazdıklarını kulak ardı edemeyiz.
Okçuoğlu nedense kaynak olarak Beşinci Enternasyonal Ligi diye, Türkiye’de kimsenin tanımadığı bir “Troçkist” odağın yazısını vermiş. İnsan merak etmeden edemiyor: Okçuoğlu Türkçe yazılmış bir yazıda neden başka ülkelerin devrimcileriyle tartışıyor? Acaba asıl amacı Türkiye’de Arap baharını “Magrip’ten Maşrık’a genelleştiren” Trotskistler de, onlara adlarını vermeden mi hücum ediyor? Yerli kaynak vermemekte amaç belki de polemiği sertleştirmemek. Ama bizim büyük üstadlarımız polemikten hiç kaçınmazdı. Polemikle yıpratmak istedikleriniz nasıl cevap versin, Okçuoğlu?
Koşullu söylemek zorundayız: Şayet Okçuoğlu’nun kafasında Arap baharını “Magrip’ten Maşrık’a genelleştiren” “Troçkistler” arasında biz de varsak, yazar muhataplarını okumadan eleştiriyor demektir. Biz, Türkiye’de Arap devrimini en erken ve en tutarlı biçimde desteklemiş partiye, DİP’e mensubuz. Ama Libya’da iç savaş başlar başlamaz, henüz emperyalist müdahale ufukta dahi yokken, “Libya’da iç savaş: Arap devriminde bir sapma” başlıklı yazımızda, “Libya’da Tunus ve Mısır’dan farklı bir oluşum ile karşı karşıya” olduğumuzu belirterek şu teşhisi koymuştuk: “Libya’da isyan bir proleter ayaklanmasından ziyade, aşiretler ve bölgelerin hakim sınıfları arasında bir hesaplaşmanın damgasını taşıyor.” Emperyalist müdahale bu teşhisi doğruladı. Müdahaleye daha ilk günden karşı çıktık, bunun Arap devriminin bağrına sokulmuş bir kama olduğu teşhisini koyduk. Erdoğan hükümetini NATO ile birlikte Libya’da “erkete görevi” yaptığı için ağır şekilde eleştirdik. Son günlerde isyancılar Trablus’a girince de sitemizde derhal kazananın emperyalizm olduğunu, devrim falan olmadığını yazdık.
Öyle bir çağda yaşıyoruz ki, kimsenin “o yazılarınızı görmemiştim” deme lüksü de yok. Google arama motoruna girilecek iki kelime (daha fazla değil) sizi hemen ilgili yazılarla buluşturur.
Okçuoğlu’nun yazısının ilk kelimeleriyle soralım: Şimdi ne olacak? Sizin ülkenizin Trotskistlerinin tavrı bu kadar açıkken, siz gidip Türkiye’de temsilcisi bile olmayan, uluslararası Trotskist hareketler arasında bile büyük bir ağırlığı olmayan bir Beşinci Enternasyonal Ligası’na referansla “Troçkistleri” eleştirirseniz, en azından okuyucunuzu yanıltmış olmuyor musunuz?
ESP’nin politik tarihi açısından tanıdık bir öykü ile bitirelim. Mao Sovyetler Birliği’nden koparken Arnavutluk’ta Enver Hoca da ona paralel davranmıştı. (Okçuoğlu gibi çarpıtmanın imasını bile yapmamak için ekleyelim, Enver Hoca sonradan Mao’dan kopacaktı.) O ilk aşamada Sovyetler Birliği Komünist Partisi koskoca Çin ile arayı germemek için hep Arnavutluk Emek Partisi’ne yüklenirdi. Türkiye’de Türkçe bir yazıyla “Torçkistler”in eleştirilmesi insana bu öyküyü hatırlatıyor.