Kamu emekçisi kadınlardan toplu sözleşme talepleri (30-09-2007)
Mesela KESK’li kadınlar yasalardaki “aile” tanımının değiştirilmesini talep ediyorlar. Çünkü boşanmış ve çocuklarıyla birlikte yaşayan bir kadın bugün “aile” kapsamına alınmıyor ve bu yüzden de aile yardımından faydalanamıyor. Kadın ve çocuklara yönelik şiddet ile kadın haklarının, zorunlu hizmet içi eğitimlerin konusu olması talep ediliyor. Cinsel taciz konusu üzerinde de ısrarlı bir şekilde duran kadın emekçiler cinsel tacizin tanımının yapılmasını ve cinsel tacizi önleyici, mağduru koruyucu tedbirler alınmasını istiyorlar. Sadece işyerlerinde değil, yaşamın her alanında tecavüz, cinsel taciz ve şiddetin önlenmesi için etkin tedbirler alınması, gerekli hukuksal düzenlemeler yapılması gerektiği de eklenmiş. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde kamu emekçilerinin izinli sayılması, en az 50 kişinin çalıştığı iş yerlerinin yakınların da kreşlerin açılması da talepler arasında.
Kamu emekçilerinden çocuğu dünyaya gelenlere temel ücret tutarında doğum yardımı yapılması, doğumdan dolayı ücretsiz izne ayrılan kamu çalışanı kadınların, izinde geçen sürelerinin emekli kesenekleri devlet tarafından ödenmesi koşuluyla emeklilikten sayılması, kamu çalışanı kadınlara, mesai saatleri içinde “kadın sağlığı” eğitimleri verilmesi ve kadın ve çocuklara yönelik şiddet ile kadın haklarının, zorunlu hizmet içi eğitimlerin konusu olması da yine taleplerden birkaçı.
Kadınların iş yaşamında ve toplumsal yaşam içerisinde ezilmesini ortadan kaldırmak için bunlara benzer birçok talep bu bildiride dile getiriliyor. Ancak KESK’li kadınlar bu kadarla yetinmiyor. İşçi sınıfı ve emekçileri bir bütün olarak gören emekçi kadınlar, tarımda sosyal güvenlikleri olmadan %88 oranında kadın çalıştığını belirterek bu kadınların sosyal güvenlik kapsamına alınmasını istediklerinin altını çizerek, kamu emekçisi kadınların tek başına kurtuluşunun mümkün olmadığını da ortaya koymuş oluyorlar.
Erkek egemen sistem kadınları eziyor, yok sayıyor. Kapitalizm ise bu sistemin kadınlar üzerinde yarattığı ezilmişlikten faydalanarak kadınları ucuz iş gücü olarak kullanıyor ve onları güvencesiz, sendikasız işlerde çalıştırmayı tercih ediyor. Kadınlar ise bunun sonuçlarının bazen canlarıyla ödüyor. Bu iki sistem sürekli birbirinden beslenerek güçleniyor. O yüzden bu iki sistemi birden karşısına alarak mücadele etmeyi önüne koyan emekçi kadınlar, bu mücadeleyi sonuna kadar götürebilecek olanlardır.
Bu taleplerin hepsi gerçekleştirildiğinde bile kadının ezilmişliği ortadan kalkmayacaktır. Örneğin kreşler açıldığında, çocuğu bu kreşlere götürme ve oradan alma sorumluluğu yine kadında olduğu sürece, toplumsal işbölümü devam ediyor demektir. Ancak şu anda kreşlerin açılması bile söz konusu değildir. O yüzden nihai kurtuluş olmasa da yasalarla sağlanabilecek her türlü olumlu koşul için mücadele etmek gerekir.
KESK’li kadınlar bu mücadelenin çetin bir mücadele olduğunu biliyor ve eğer kadınlar örgütlü bir duruş sergileyemezse, bu taleplerin gerçekleşmeyeceğini söylüyorlar. Mücadeleye sadece işyerindeki ayrımcılık üzerinden değil toplumsal cinsiyet üzerinden baktıklarını belirten kamu emekçisi kadınlar, bütün kadınları bu mücadeleye omuz vermeye çağırıyor. Burada KESK’li kadınlara da ciddi görevler düşüyor. Çünkü KESK’in kendi içerisinde bile kadınlar gerçek anlamda söz sahibi olmadığı, militan sendikal mücadele yürüten kadınların oranının çok çok düşük olduğu ortada. Bu yüzden öncelikle kamu emekçisi kadınların sendikalarda örgütlenmesi, aktif bir biçimde sendikal hayata ve sınıf mücadelesine katılması için seferberlik başlatılmalıdır. Ayrıca tasarıdaki bazı somut başlıklar üzerinden kamu emekçileri arasında örgütlenebilecek olan bir mücadele, emekçi kadınların bu mücadeleye sarılması ve kapitalizm tarafından desteklenen erkek egemen sistemi yıkma savaşında önderliği ele geçirmesiyle sonuçlanabilir. Nihayet, KESK’li kadınlar işçi sendikalarında örgütlü kadınlara el uzatarak kadın kurtuluş davasını yaygınlaştırabilir. Taslakta talep edilen haklar, ancak emekçi kadınların en önde yer aldığı kadınların mücadelesiyle gerçekleşecektir.