DİP Girişimi 1 Mayıs'ta alanlardaydı (01-05-2010)

İSTANBUL

2010 1 Mayıs'ı yaklaşık 200 bin emekçinin katılımıyla Taksim Meydanı'nda kutlandı. Devletin haftalardır "provokasyonları önlemeye çalışacağız" türündeki açıklamalarıyla sabote etmeye çalıştığı miting, adına yakışır bir şekilde kutlanmış oldu.

Sabah saatlerinde Mecidiyeköy, Dolmabahçe ve Şişhane olmak üzere 3 ayrı noktada toplanan emekçiler, kortejler oluşturarak Taksim Meydanı'na doğru yürüyüşe geçti. Ancak özellikle Şişli hattının çok kalabalık olması nedeniyle alana girişler istenilen saatte tamamlanamadı.

Daha birçok kortej alana girmemişken başlatılan miting programında ilk olarak Timur Selçuk ve Ruhi Su Dostlar Korosu 1 Mayıs marşını seslendirdiler. 6 konfederasyon adına okunan ortak basın açıklamasının ardından kürsüye konuşma yapmak için Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu çıktı. Konuşmasının henüz başlarından kitlenin protestosu nedeniyle konuşmasına ara veren Kumlu, konuşmasına devam etmek için yeniden kürsüye çıktığı sırada platforma çıkan Tekel işçileri tarafından engellendi. Tekel işçilerinin tepkisi nedeniyle, platformun arkasında Atatürk Kültür Merkezi'nin içine kaçan Kumlu, Türk-İş yöneticileri tarafından arka kapıdan alınarak Taksim'den uzaklaştırıldı. Yaşanan bu olaylar nedeniyle Kamu-Sen, Memur-Sen, Hak-İş ve Türk-İş'e üye sendikalar alanı terk etti.

Marşlar ve ajitasyon konuşmalarıyla geçen 1 saatlik aranın ardından kürsüye KESK Başkanı Sami Evren çıktı. Konuşmasına 1 Mayıs 1977 katliamında ölenleri anarak başlayan Evren, "1 Mayıs işçi sınıfının, yoksulların mücadelelerini birleştirdikleri gündür'' dedi. Emekçilerin güvencesiz çalışma koşullarına mahkum edilmek istendiğini vurgulayan Evren şunları söyledi: ''Sözleşmeli çalışmak istemiyoruz. Ucuz iş gücü piyasası oluşturan taşeron şirketleri istemiyoruz. Parasız eğitim ve sağlık hakkı, Kürt sorununda barışçıl çözüm istiyoruz. Tutuklanan belediye başkanlarının ve taş atan çocukların serbest bırakılmasını istiyoruz. Kirli savaşın bedelini işsizlik ve yoksulluk olarak ödemek istemiyoruz. Kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınmasını, dolaylı vergilerin düşürülmesini, gelir vergisinde adaletsizliğin giderilmesini istiyoruz. Sigortasız çalışmak istemiyoruz. Sendikal hak ve özgürlüklerin önündeki engellerin kaldırılmasını, kamu çalışanlarına siyaset yasağının kaldırılmasını, temsilde adalet ve yüzde 10 seçim barajının kaldırılmasını istiyoruz.''

Sami Evren'in konuşmasını tamamlamasının ardından sözü DİSK Başkanı Süleyman Çelebi aldı. İşçi sınıfı mücadelesi uğruna nice bedeller ödeyen Kemal Türkler ve Abdullah Baştürk'ün kürsüsünden konuşmakta olduğunu söyleyen Çelebi ''Seneler sonra 1 Mayıs'ta burada yine yan yana duruyor ve hep birlikte 1 Mayıs şarkısı söylüyorsak, bu hepimizin, Türkiye işçi sınıfının eseridir." dedi.

1977 1 Mayıs'ında Kemal Türkler'in 500 bin emekçiye "Taksim alanının ismi 1 Mayıs alanı olsun mu" diye sorduğunu ve emekçilerin hep bir ağızdan "evet" diye haykırdığını hatırlatan Çelebi, aynı soruyu 2010 1 Mayıs'ında da tekrarladı. Emekçilerden "evet" yanıtını alan Çelebi "bu alan 1 Mayıs alanıdır, kutlu olsun" şeklinde konuştu.

Kendilerine düşen görevin düzen tarafından emekçi halka dayatılan gündemlerin yırtıp atılması olduğunu savunan Çelebi ''Bize düşen, Türkiye'nin gerçek gündemi işsizliği, yoksulluğu, adaletsizliği, haksızlığı, yolsuzluğu, bürokratikleşmeyi siyasetin önüne koymak, bunların çözülmesi için güçlerimizi birleştirmektir. Şu iyi bilinmelidir ki demokratik, özgür, bağımsız, ayrımsız, sömürüsüz bir dünya ve Türkiye, bizim işçi sınıfımızın ellerinde yükselecektir. Yaşasın bir Mayıs, yaşasın işçi sınıfının birliği ve dayanışması'' diyerek konuşmasını noktaladı.

Alana Şişli hattından giren Devrimci İşçi Partisi Girişimi sık sık "Sendikalar Göreve Genel Greve", "26 Mayıs'ta Genel Greve", "Özgürlük Devrimci İşçilerle Gelecek", "İşte Taksim İşte 1 Mayıs", "1 Mayıs'ı Yaratan Şehitlere Bin Selam" sloganlarını haykırdı.

Miting planlanan şekilde, kortejlerin belirtilen yollardan dağılmasıyla sona erdi.

1may2010ist-2.jpg

1may2010ist-3.jpg

İZMİR

Sabah Konak, Basmane ve Alsancak Liman olmak üzere üç koldan miting alanı olan Gündoğdu Meydanı'na doğru yürüyüşe geçen emekçiler onbinlerle Alsancak'taki Gündoğdu Meydanı'nı doldurdular. 1 Mayıs 2010 günü sabah saat 10:00'da Konak Eski Sümerbank önünde toplanan DİP Girişimi militanları parti tanıtım standını açtı ve yeni toplanmaya başlayan kitleye bildiri dağıtımı yaptı. "Yaşasın Sosyalist Dünya Devrimi" yazılı DİP Girişimi pankartı arkasında 11:30'a doğru kortej oluşturulup bu yıl İzmir dışından da gelen yoldaşlarla birlikte yürüyüşe geçildi.  

Basmane kolundan gelen DİSK'e bağlı sendikalar, 3 bin kişilik kortejiyle yoğun katılım sağlayan Genel-İş 3 No'lu Şube, İBB Park Bahçe Taşeron İşçileri, KENT AŞ işçileri, İz enerji işçileri, Karabağlar Belediyesi Karbel işçileri, Çiğli Kafesan işçileri, Foça Belediye işçileri, Konak Marbel Belediye işçileri ve BDP, SDP ve KÖZ gibi yapılarla, DİP Girişimi'nin de toplandığı Konak'tan gelen aralarında KESK'e bağlı sendikalar, BDSP, DHF, EÖC gibi yapıların bileşeni olduğu İzmir Emek ve Mücadele Platformu, ÖDP, Tekstil-Sen ve Halkevleri gibi kurumlar Pasaport'ta bulunan Cumhuriyet Meydanı'nda buluştu. Pasaport'ta bulunan Kantar Karakolu önüne gelindiğinde "Emekçiye değil çetelere barikat" ve "Katillerden hesabı emekçiler soracak" sloganları atan DİP Girişimi korteji meydandaki arama noktasından sonra geçen yıllara göre hızlı bir yürüyüş sonunda Alsancak Liman'dan gelenlerle buluşacağı Gündoğdu meydanına vardı.

Yürüyüş boyunca DİP Girişimi kortejinde sıksık söylenen marşlar ve "Yaşasın 4. Enternasyonal", "Sürekli savaşa karşı sürekli devrim", "Faşizme karşı işçi cephesi", "İşçilerin birliği sermayeyi yenecek" sloganları eşliğinde coşku düşürülmedi. İşçilerin, emekçilerin Taksim kazanımı "Taksim'i kazandık, Ayaklar baş olacak" ve "Her yer Taksim, her yer zafer" sloganlarıyla DİP Girişimi tarafından selamlandı.

Alsancak kolundansa en önde "TEKEL, TARİŞ, ENERJİ, MADEN direnişçi işçileri" pankartının yer aldığı Türk-İş'in şubelerinin bulunduğu kortejler yürüdü. Türk-İş'in ardında TMMOB, İzmir Barosu, DSP, EMEP ve İP kortejleri bulunuyordu. TÜMTİS korteji en kitlesel ve coşkulu olandı. TÜMTİS dışında Petrol İş, Belediye İş ve Deri İş de coşkusuyla dikkat çekti .

Gündoğdu'da üç koldan gelenlerle buluşulmasının ardından meydanda Türk-İş, KESK, DİSK, Kamu Sen ve Memur-Sen'in hazırladıkları miting programı başlatıldı. Kürsünün ve programın olumsuz etkisi eylemin kısa süre içerisinde dağılmasına sebep oldu. İşçi sendikalarının çoğu konuşmalar başladığı sırada alandan ayrıldılar.

İşçi sınıfının uluslararası dayanışmasını simgeleyen Enternasyonal marşı yerine bu sene oldu bittiye getirilerek saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı okundu. İstiklal Marşı'nın ardından ise seri bir şekilde 1 Mayıs marşına geçildi.

Marşların ardından DİSK Ege Bölge temsilcisi Azad Fazla söz aldı. Fazla'nın Kent AŞ işçilerini selamlayarak başladığı konuşma, Kent AŞ işçilerinin yuhlamaları ve kürsüye atılan pet şişelerle protesto edildi. Bu sırada kalabalık koruma kitlesi eşliğinde alana gelen ve kitleye takdim edilen Aziz Kocaoğlu alandaki Kent AŞ işçileri, taşeron işçiler ve devrimciler tarafından yoğun protestoya maruz kaldı.

Azad Fazla sonrasında konuşma yapan Türk-İş Ege Bölge temsilcisi Mustafa Kundakçı taşeronlaştırma ve işsizlik üzerine konuştu.

26 Mayıs'ta örgütlenecek olan genel grevden bahseden yalnızca KESK İzmir Şubeler Platformu sözcüsü Ramis Sağlam oldu. 1 Mayıs'ın anlamından bahseden Sağlam, bu yıl yaşanan direnişleri selamladıktan sonra 26 Mayıs'a çağrı yaptı.

Sonrasında Kamu-Sen ve Memur-Sen temsilcilerinin yaptığı konuşmaların uzunluğu ve niteliksizliği alanda önemli ölçüde dağılmaya sebep oldu. Özellikle işçilerin bulunduğu kitlenin çoğunluğunun alanı terketmesinden sonra Grup Yeldeğirmeni'nin müzik dinletisiyle miting programı sonlandırıldı. 

1may2010-izmir-2.jpg

1may2010-izmir-1.jpg

1may2010-izmir-3.jpg

1may2010-izmir-4.jpg

ANTALYA

Devrimci İşçi Partisi Girişimi, bir aya yakın bir süredir sürdürdüğü 1 Mayıs çalışmalarının ardından Antalya 1 Mayıs alanında ve öncesindeki yürüyüşte yerini aldı. Kentte 10.000 kişiyi aşan bir katılımla geçtiğimiz yılların en kitlesel 1 Mayıs kutlamaları yapılırken, eylemin niteliği açısından aynı zenginlikten bahsetmek mümkün değildi.

Devrimci İşçi Partisi Girişimi, 1 Mayıs günü saat 12.00'de Aydın Kanza Parkı'nda toplandı. Burada bir yandan halaylar çekildi, bir yandan da çevredekilere bildiri dağıtımı yapıldı. Antalya'nın tüm işçileri, emekçileri ve ezilenleri Devrimci İşçi Partisi Girişimi saflarında 1 Mayıs'a davet edildi. Buradan ayrılan DİP Girişimi korteji toplanma yeri olan TRT Kavşağı'na kortej nizamında ve sloganlarıyla girdi. Daha sonra yine sloganlarla yola çıkıldı ve yaklaşık iki saat sonra kortej, alandaki yerini aldı. Yürüyüş başlamadan CHP'nin provakasyonları ile karşılaşan DİP Girişimi üyeleri buna yanıtı sloganlarla verdi. Alanda ise DİP Girişimi'nin CHP'yi ve peşi sıra alana sürüklenen şovenistleri teşhir eden sloganları karşı taraftan küfürlerle yanıtlandı. Tüm bunlar olurken Stalinist sol, istisnalar hariç, olan biteni izlemekle yetindi. Ancak mitingin en can alıcı noktası, CHP'li belediye başkanı Mustafa Akaydın'ın programda olmayan bir konuşmayı yapmak için kürüye gelmesi ve söze "terör örgütünden" ve "şehitlerden" bahsederek başlaması idi. Kürsünün hemen yanında yer alan kortejimiz Akaydın'ın konuşması boyunca sloganlar attı, ıslıklarla protesto etti. Bu sırada Stalinist sol yine arkalarda bir yerlerde olan biteni izliyordu.

Miting Akaydın'ın ardından sendika bürokratlarının konuşması ile devam etti. Konuşmalar bittiğinde kürsünün önünde bir CHP pankartı, CHP ve İP üyesi bir avuç Genel İş üyesi, Kamu İş ve CHP'nin bir miktar kitlesi ve diğer örgütlerden kalan çöpler kalmıştı. Sonuçta, Antalya solu ve kitle örgütleri, 26 Kasım genel grevi öncesi bir büyük sınavlarında, işçilerin kürsüsünü bürokratlara ve burjuvaziye kaptırararak ve buna gık demeyerek, sınıfta kaldılar. 

1may2010-antalya-1.jpg

1may2010-antalya-2.jpg

ADANA

Adana Mimar Sinan Açıkhava Tiyatrosu önünde sendikaların, sol partilerin ve demokratik kitle örgütlerinin saat 13.00'te toplanıp hareket etmesiyle 1 Mayıs yürüyüşü başladı. Devrimci İşçi Partisi Girişimi'nin de kitlesel olarak katıldığı miting on beş bin işçi ve emekçinin katılımıyla son yılların en kitlesel ve en coşkulu kutlamasına sahne oldu. Yürüyüş sırasında DİP kortejinden "Dipten gelen dalgayız son kavgaya hazırız", "Sermayenin nesi var Tekel'in milyon sesi var", "Tekel işçisi uyanışın simgesi" sloganları yükseldi. Ayrıca DİP Girişimi 26 Mayıs genel grevine güçlü katılım vurgusu yaptı.

Yürüyüş Uğur Mumcu Meydanı'nda sona ererken platformda Tekel işçileri adına bir kadın ve bir erkek işçi söz alıp bütün işçi ve emekçilerin 1 Mayıs bayramını kutladı, Tekel direnişinin bitmediğini vurgulayarak 26 Mayıs grevinin önemine işaret etti. Miting daha sonra davul-zurna eşliğinde çekilen coşkulu halaylarla sona erdi.

1may2010-adana-1.jpg

1may2010-adana-2.jpg

MERSİN

Mersin'de 1 Mayıs sekiz yıl aradan sonra Cumhuriyet alanında kutlandı. 1 Mayıs'a katılan sendikalar, partiler, dernekler ve dergi çevreleri, tertip komitesinin belirlediği tren istasyonu önünde saat 10:00'da toplandı. Kortej sıralamaları belirlendi ve İstiklal Caddesi üzerinden Cumhuriyet alanına sloganlarla coşkulu bir yürüyüş başladı. Yürüyüşte yerini alan Devrimci İşçi Partisi Girişimi sık sık "Tekel işçisi direnişin simgesi", "işten atmak yasaklansın", "krizin faturası patronlara", "yaşasın sosyalist dünya devrimi", "yaşasın Dördüncü Enternasyonal" sloganlarını attı. Cumhuriyet alanına gelindiğinde bütün gruplar düzenli bir şekilde yerlerini aldılar. Yaklaşık yirmi bin kişinin katılımıyla gerçekleşen 1 Mayıs'ta, tüm işçi ve emekçilerin "yaşasın 1 Mayıs" sloganı,  yıllarca izin verilmeyen Cumhuriyet alanında yükseldi. Miting, şarkılarla,  halaylarla, coşkulu bir şekilde geçti.

1may2010-mersin-1.jpg