Asistanlar çadır kurdu: YÖK Başkanvekili İzzet Özgenç, İ.Ü.ye gel(e)medi (15-05-2009)
5 Mayıs’ta kitlesel katılımla açılan çadırın yanındaki pankartta “Bu üniversitede iş güvencesi yoktur” yazıyor. Üniversitenin gerçekliğini ifade eden bu pankart çadırın ilk günlerinde idareyi ciddi biçimde rahatsız etti. Çadırın kaldırılması yönünde yapılan uyarılar, 11 Mayıs günü üniversite güvenliğinin fiili müdahale teşebbüsüne dönüştü. Çevik kuvvet amirleri ile sivil polisleri de çadır kurma alanına çağırarak tehditkâr bir tutum alan idare araştırma görevlilerinin kararlı tutumu karşısında geri adım atmak zorunda kaldı. Çadıra yönelik her tehdidin ardından daha kalabalık biçimde rektörlüğün önünde toplanarak eylemi savunan araştırma görevlileri şu anda çadırlarını üniversitenin günlük yaşamının doğal bir parçası haline getirmiş durumda.
Araştırma görevlileri çadır eyleminin 10. Günü dolayısıyla kitlesel bir buluşmaya hazırlanırken, YÖK Başkanvekili İzzet Özgenç’in bir panel vesilesiyle İ.Ü.’ye gelecek olması Beyazıt’taki heyecanı arttıran bir faktör oldu. Özgenç, araştırma görevlilerinin doktoralarının ardından işsiz kalmasına yol açan ve araştırma görevlisi alımlarını akademik kriterlerden uzaklaştırarak iktidarın siyasi çıkarlarına uygun biçimde düzenleyen 31 Temmuz yönetmeliğinin ve 26 Kasım’lı YÖK yürütme kurulu kararının mimarlarından. İ.Ü.’de doktorasını bitiren 13 kişi, araştırma görevlilerinin 5 Mart’ta bir gece üniversiteyi terk etmeme eylemi yapmasının ardından rektörlük tarafından kadroya alınmıştı. İzzet Özgenç ise yetki sınırlarının ötesine geçerek bu uygulamanın geriye çevrilmemesi yani 13 kişinin işten atılmaması halinde profesörlükten yardımcı doçentliğe kadar üniversitenin hiçbir kadro talebinin karşılanmayacağına dair tehdit içerikli bir yazı göndererek başta araştırma görevlileri olmak üzere tüm üniversitenin tepkisini çekmişti.
Eylemin 10. günü dolayısıyla rektörlüğün önündeki çadırda bir basın açıklaması yapıldı. “Bu çadır, üniversitemiz mensuplarının serbest ve özgür kürsüsüdür. Bu kürsü, araştırma görevlilerinin hak alma mücadelesinin platformudur. Bu kürsüde YÖK’ün üniversiteleri kuşatma çabasına karşı, üniversite özerkliğine sahip çıkılmaktadır.” Diyen araştırma görevlileri İzzet Özgenç’i ise “Bugün üniversitemize gelen YÖK Başkanvekili İzzet Özgenç, üniversitenin kanundan doğan yetkilerini kullanma girişimlerinin hepsine ayak diretmiş ve idari makamları kadro ihtiyacının engellenmesi gibi açık hukuka aykırı ifadelerle baskı altına almaya çalışmıştır. Ekmek kavgası içerisinde yer alan biz araştırma görevlilerine “koçbaşı” ifadesini reva görmüş ve böylelikle kamuoyu nezdinde de kendi üslubunu ortaya sermiştir.” Sözleriyle eleştirdiler. İzzet Özgenç’in panele katılacak olması üzerine rektörlük önünde oturma eylemi başlatan araştırma görevlileri yaklaşık yarım saat boyunca rektörlük kapısı önünde beklediler. Bu sırada aralarında Ataol Behramoğlu’nun da bulunduğu çok sayıda öğretim üyesi de eyleme destek verdi. Oturma eylemi YÖK Başkanvekili’nin panele katılamayacağını belirten bir mesajın salonda okunduğunun öğrenilmesinin ardından “İzzet Özgenç istifa” ve “Biz kalıyoruz YÖK Gitsin!” sloganlarıyla sona erdi.