8 Mart 2008 (11-03-2008)

Fotoğraflara buradan ulaşabilirsiniz.

Adana: 8 Mart’ta kadınlar erkek egemenliğine ve kapitalizme karşı yürüdü

Adana’da Emekçi Kadınlar Günü 8 Mart cumartesi günü yapılan mitingle kutlandı. Saat 12:00’ de Mimar Sinan Açıkhava Tiyatrosu önünden başlayan yürüyüş, Uğur Mumcu Meydanı’nda yapılan mitingle devam etti. Adana 8 Mart Kadın Platformu’nun düzenlediği mitingin ana sloganı “Erkek Egemenliğine Savaşa ve Kapitalizme Karşı Yaşasın Kadın Kurtuluş Mücadelemiz” oldu. Mitinge 2000 kadın katılırken, platformda yer alan ve alana gelen kurum sayısı geçen yıla göre daha azdı. Mitinge katılan tek sendika Eğitim – Sen olurken, geçen yıl katılan SES bu yıl katılmadı.

Miting alanındaki etkinlik Türkçe, Kürtçe ve Arapça selamlamalar ile başladı. Daha sonra tertip komitesi başkanı, örgütleyici kurumların ortak hazırladığı konuşma metnini okudu. Konuşmada, yılbaşında Taksim’de yaşanan taciz olayından, Tarsus’ta etek giyen kadınların bacaklarının asitle yakılmasına, SSGSS yasa tasarısından özeleştirmelere, Kürt halkına uygulanan inkâr imha politikalardan namus cinayetlerine, anayasa tartışmalarından türban meselesine, ülke gündeminde olan tüm sorunlara değinildi. Konuşmada, direnişte olan Tekel ve Tarsus’ta iki yıla yakın bir süredir grevde olan SCT Turbo işçisi kadınlarla dayanışma içinde olunduğu vurgulanarak, bu yıl ki 8 Mart’ın Novamed grevinin zafer coşkusuyla kutlandığı söylendi. Yapılan konuşmanın ardından uzun süre halaylar çekilerek sloganlar atıldı.

Mitinge Eğitim – Sen, İHD, DÖKH, EMEP, EKD, KKD, Kurtuluş, SFK, SEH ve YDİ Çağrı kurumlarından kadınlar katıldı. Devrimci İşçi Partisi Girişimi olarak bizler de “Erkek Egemenliğine ve Kapitalizme Karşı Emekçi Kadınlar En Öne” pankartımızla alandaki yerimizi aldık. “Cinsel Tacize Tecavüze Son”, “Kimsenin Namusu Olmayacağız”, “Eşit İşe Eşit Ücret”, “Parasız Eğitim Parasız Sağlık”, “Savaşa Değil Sığınağa Bütçe” sloganlarımızı coşkuyla haykırdık. Mitingten sonra İşçi Mücadelesi Dergi Bürosunda düzenlediğimiz müzik dinletisini gerçekleştirdik. 8 Mart etkinliklerimiz burada da devam ettiğimiz halaylarımızla sona erdi.

Ankara: "Cinsel ulusal sınıfsal sömürüye son!"

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü her yerde olduğu gibi Ankara’da da 8 Mart günü Abdi İpekçi Parkı’nda yapılan bir mitingle kutlandı. 14:00’da Sıhhiye Toros Sokak’ta toplanan kurumların kortej oluşturmasıyla Abdi İpekçi Parkı’na yürüyüşe geçildi.

DİP Girişimi olarak bizim de imzacısı olduğumuz mitinge birçok feminist, eşcinsel örgütler, siyasi partiler, öğrenci örgütlerinin yanı sıra İHD, DİSK, KESK gibi kurumlardan dayaklaşık 2000 kadın katıldı.

‘Yaşasın 8 Mart yaşasın kadın dayanışması!’, ‘Eşit işe eşit ücret!’, ‘Cinsel ulusal sınıfsal sömürüye son!’, ‘Jin, Jiyan, Azadi!’ sloganlarının yoğunlukla atıldığı yürüyüşün ardından alanda ortak metin okundu. Direnişteki SCT or Turbo fabrikasından bir kadın işçi ve bir barış annesi de konuşma yaptı. Mitingin sonlarına doğru, yaptığı konuşmanın ardından alandan ayrılan barış annesinin yolda polis tarafından gözaltına alındığı haberi geldi. Müzik dinletisiyle sona eren mitingin ardından gözaltına alınan barış annesi için Yüksel Caddesi’nde bir basın açıklaması yapıldı.

İstanbul: "Erkek egemenliğine ve kapitalizme karşı emekçi kadınlar en öne"

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, İstanbul’da Kadıköy’de yapılan mitingle kutlandı. “Erkek egemenliğine, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ayrımcılığına, namus cinayetlerine, şiddete, savaşa, militarizme, yoksulluğa, SSGSS’ye, karşıyız. Susmayacağız, durduracağız” başlıklı mitinge yaklaşık 3500 kadın katıldı. Tepe Natulius’tan başlayan, coşkulu sloganlarla ve şarkılarla yapılan yürüyüş Kadıköy iskele meydanına kadar devam etti.

Mitingde 8 Mart Kadın Platformu adına yapılan konuşmanın ardından DTP milletvekili Sebahat Tuncel söz aldı. Erdoğan’ın 8 Mart dolayısıyla yaptığı açıklamayı kınayan Tuncel, savaşı kadınlara sormadan başlatan başbakanın şimdi de kadınların kaç çocuk doğuracağına karar vermeye kalktığını söyledi. Sebahat Tuncel’in ardından söz alan Barış Meclisi üyesi Necmiye Alpay ise savaşta kaybedilen insanlarının sayısının hergün biraz daha arttığını vurgulayarak konuşmasını “Kadınlar doğuruyor, birileri öldürüyor. Bu savaşın çözülmesini istiyoruz. Çözüm ülkenin içindedir, askeri müdahalede değil” sözleriyle bitirdi.

Kürt halkıyla ve özellikle de Kürt kadınlarla dayanışmanın yükseltilmesinin yanı sıra bu yıl 8 Mart mitingine damgasını vuranlar emekçi kadınlar, mücadele eden, fabrikalarında, işyerlerinde direnen işçi kadınlar oldu. Gazi Osmanpaşa’da günlerdir direnen İlbek Tekstil işçileri adına konuşan Ayşe Bozali, bugün 8 Mart’ı kutlarken aynı zamanda fabrikalarının önünde kurdukları çadırda mücadelelerinin devam ettiğini, direnişlerini kırmaya yönelik her türlü saldırıya karşı bundan sonra da kararlı bir şekilde devam edeceğini söyledi. Ardından DİSK’e bağlı OLEYİS sendikasında örgütlendikten sonra işten çıkarmalarla, grev kararı karşısında grev oylaması gibi dayatmalarla karşılaşan ama kararlı bir şekilde yaklaşık üç aydır grevi devam ettiren Kocaeli Üniversitesi emekçilerinden grevci bir kadın işçi söz aldı. Baskılara karşı haklarını alana kadar grevi sürdüreceklerini ve mücadelenin başarıya ulaşabilmesi için dayanışmanın önemini vurguladı. Son olarak, tersanelerde yaşanan iş cinayetlerinde eşini kaybeden Ruhiye Levent bir konuşma yaptı ve tek başına bir kadın olarak üç çocuğu ile bu cinayetin sorumlularından hesap sormanın, bir yandan yoksullukla baş etmeye çalışırken, bir yandan baskılara göğüs germenin ne kadar güç olduğunu ifade etti. Ancak şimdi ölümler karşısında örgütlü bir mücadele yürütüldüğü için umutlu olduğu belirterek “bir canımızı koruyamadık ama şimdi bin canımızı koruyacağız!” sözleri ile konuşmasını tamamladı.

8 Mart mitingi, yapılan konuşmaların ardından söylenen türkülerle, çekilen halaylarla sona erdi. Miting boyunca atılan sloganların en çarpıcı olanı ise Erdoğan’ın “en az üç çocuk doğurun” açıklaması karşında üretilen “Bana bak başbakan, tepemizi attrıma. Kendin yat kuluçkaya. Bir türkçük, iki türkçük, üç türkçük doğurmaya” sloganı idi. Sendikaların ve siyasi partiler ile grupların katıldığı eylem de biz de DİP Girişimi olarak “Erkek egemenliğine ve kapitalizme karşı emekçi kadınlar en öne” pankartımız ve sloganlarımızla yerimizi aldık.

8 Mart günü ikinci eylem ise İstiklal Caddesi’nde saat 19:00’da yapıldı. Artık her 8 Mart akşamı yapılan yürüyüşle geleneksel hale gelen eylem son derece coşkulu ve kalabalık geçti. Tramvay durağından Galatasaray Postanesi önüne kadar sloganlarla, şarkılarla yapılan yürüyüşün ardından okunan basın açıklaması ile eylem sona erdi.

Fotoğraflara buradan ulaşabilirsiniz.