Sağlık emekçilerine uygulanan şiddeti protesto etmek suç değildir!
6 Temmuz’da çalıştığı Konya Şehir Hastanesi’nde öldürülen Dr. Ekrem Karakaya’yı anmak ve sağlık emekçilerine uygulanan şiddeti protesto etmek için İstanbul Tabip Odası (İTO) 7 Temmuz’da G(ö)REV ilan etmişti. İstanbul Çapa Hastanesi’nin önünden Sağlık Müdürlüğü’ne yürümek ve orada basın açıklamasını okumak isteyen sağlık emekçilerine valilik izin vermemiş ve polis saldırmıştı. Buna rağmen sağlık emekçileri kurulan barikatları aşmış, Sağlık Müdürlüğü önüne giderek basın açıklamasını okumuşlardı. Geçtiğimiz günlerde İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün şikâyeti üzerine savcılık G(ö)REV eylemine katılan 11 sağlık emekçisine soruşturma açtığını tebliğ etmesi üzerine İTO basın toplantısı düzenledi.
Basın toplantısında İTO’nun yanı sıra SES, Dişhekimleri Odası ve Tüm Rad-Der temsilcileri de katıldı. İlk sözü alan İTO Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nergis Erdoğan yaptığı konuşmada, hastayla doktorları karşı karşıya getirenin insanlar değil, sistemin kendisi olduğunu belirtti. Hükümetin uyguladığı Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın sağlık emekçileri açısından olumsuz sonuçlar doğuracağının başından beri belli olduğunu vurguladı. Öldürülen meslektaşlarına sahip çıkmak isteyenler polis şiddetine nasıl maruz kalmışsa şimdi de açılan soruşturmalarla baskının daha farklı bir biçim kazandığını söyledi.
Soruşturma açılan doktorlardan Dr. Osman Öztürk, yapılmak istenen yürüyüşün hiçbir suç teşkil etmediğini belirtti. Anayasal haklarını kullanıp sağlık emekçilerine uygulanan şiddeti protesto edenlere şiddet uygulayanların, iş sağlık emekçilerini korumaya gelince hiçbir güvenlik önlemi almadıklarını, eğer önlem almış olsalardı Karakaya’nın öldürülmesinden birkaç ay sonra Esenyurt Devlet Hastanesi’nde güvenlik görevlisi Tuğrul Okudan’ın hayatını kaybetmeyeceğini vurguladı.
Konuşmaların ardından İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Ertuğrul Oruç basın açıklamasını okudu. Basın açıklamasında, şiddet dalgasına karşı sesini çıkaran sağlık emekçilerine, cinayetleri engelleyemeyenler tarafından hızlıca soruşturmalar açıldığı belirtildi. Beş dakikada bir hasta bakmanın, nöbet yükünün, ekonomik krizde geçim ve gelecek kaygılarının yanında bir de öldürülme riski altında çalışan sağlık emekçilerinin haklı öfkesinin suç kapsamına alınamayacağı söylendi. Bu soruşturmanın ülke genelinde eylemlere katılan tüm hekimlerin ve sağlık çalışanlarının haklı ve meşru tepkilerine açıldığı vurgulandı. Daha önce öldürülen sağlık emekçilerinin yanına başka isimler de eklenmemesi için saldırılara karşı sessiz kalmamanın ve mücadele etmenin önemi vurgulanarak basın toplantısı sona erdi.