Sağlık emekçileri toplu sözleşme görüşmelerinde haklarını alabilmek için iş bıraktı
Kamuda milyonlarca kamu emekçisini yakından ilgilendiren toplu sözleşme görüşmelerinin birinci turu 1 Ağustos’ta başladı. Sağlık emekçilerini temsilen yetkili sendika olan Memur-Sen hükümet ile pazarlık masasına oturdu. Fakat sağlık emekçileri, yıllardır Memur-Sen ile yapılan toplu sözleşme görüşmelerinde hükümet ve Sağlık-Sen arasında tam bir mizansen yaşandığını bildiklerinden 1 Ağustos’ta tüm Türkiye’de iş bıraktı.
21 sendika ve meslek örgütünün oluşturduğu Sağlık ve Sosyal Hizmet Birlik ve Mücadele Platformu (SABİM) tüm Türkiye’de İl Sağlık Müdürlükleri önünde bir araya gelerek basın açıklaması gerçekleştirdi. Hastaneler önünde alkışlı protesto yaparak İl Sağlık Müdürlüğü önüne gelen yüzlerce sağlık emekçisi taleplerini dile getirdi. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’nın (SES) yoğun bir katılımla eylemde bulunması önemliydi.
Basın açıklamasının SABİM Platformu adına okunmasının ardından sendika şube başkanlarının kısa konuşmaları ile basın açıklaması devam etti. Konuşmacıların ortak vurgusu Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinin gerçek anlamda bir tiyatroya dönmüş olmasıydı. Sağlık Sen’in bir pazarlık yapıyormuş gibi davrandığını fakat çok düşük zamlara imza atacağını, sağlık emekçilerini yoksulluğa mahkum edeceğini belirttiler. Sağlık emekçilerinin insanca yaşamaya yetecek tek kalemde alınacak temel bir ücret talebi diğer ortak vurgulardan biriydi. Ayrıca Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın her iş bırakma ya da grev öncesinde sağlık çalışanlarını eylemden caydırmak amacıyla mesaj yayınladığına işaret edilerek bu sefer de yayınladığı mektup eleştirildi. “Söz değil eylem istiyoruz!” diyen sağlık emekçileri talepleri karşılanmadığı takdirde eylemlerinin dozunu artıracağını belirterek basın açıklamasına son verdiler.