Emekçi halkın cebini ve çiftçiyi korumanın tek yolu kamulaştırma!

Emekçi halkın cebini ve çiftçiyi korumanın tek yolu kamulaştırma!

Gıda ürünlerinin fiyatları cep yakmaya devam ediyor. Erdoğan tarım kredi kooperatifleri marketlerinde poz vererek halkı ucuzluğa ikna etmeye çalışıyor, ancak mutfaktaki yangın dinmek bilmiyor. Tarladan çıkan ürün sofraya gelene kadar bir dizi aracının elinden geçiyor. Ürünün sofraya gelene kadar uğradığı her durakta fiyatı katlanarak artıyor. Sonuç olarak tarım ürünlerinin kârını aracı özel işletmeler yerken hem çiftçinin geliri maliyetleri karşılamıyor hem de emekçi halk pazarda taneyle soğan hesabı yapmak durumunda kalıyor.

Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin (TZOB) 2017 tarihli raporuna göre tarladan sofraya gelene kadar soğanın fiyatı %646, elmanın %488, kuru kayısının %360, lahananın %339, patlıcanın ise %334 oranında artış gösteriyor. Ortaya çıkan bu tablo, çiftçinin aracı kurumlara çalıştığını gösteriyor! Emekçi halka ucuz gıda temini için aracı sistemi derhal kaldırılmalı, tarladan çıkanı doğrudan sofraya götürecek devlet dağıtım ve perakende merkezleri oluşturulmalıdır.

Karadeniz’in fındığı emperyalist Ferrero’nun kasasını dolduruyor 

Türkiye fındık üretimi konusunda dünyada başı çekiyor. Öyle ki Karadeniz’de üretilen fındık, dünyanın toplam fındık üretiminin yüzde 70’i gibi devasa bir oranını kapsıyor. Ancak böylesi büyük bir üretim kapasitesi ne çiftçiyi doyuruyor ne de fındığı ucuz bir şekilde halkın sofrasına getiriyor. Çünkü Karadeniz’de üretilen fındığın en büyük alıcısı İtalyan çikolata şirketi Ferrero! Her ne kadar Toprak Mahsulleri Ofisi ve devlet kilogram başına bir fiyat belirliyor gözükse de, en büyük fındık müşterisi Ferrero bu fiyatın tespitinde etkili oluyor. Peki Ferrero aldığı bu fındığı ne yapıyor? Manisa’da kurulu dev fabrikalarında işleyip dünyaya satıyor. Yani Ferrero hem memleketin fındık tarlalarını ipotek altına alıp fındığı çiftçiden yok pahasına alıyor, hem de yüzlerce işçiyi kendi fabrikasında sömürerek kârına kâr katıyor.

Çözüm kamulaştırma!

Sadece Ferrero değil, ülkenin verimli topraklarla dolu dört bir yanında konuşlanmış Cargill, Bel Karper, Nestle gibi emperyalist gıda şirketleri, tarım fiyatlarının doğrudan belirleyicisi durumunda. Bizzat tarım bakanının kendisi Kanadalı patates tekeli McCain Foods’un yöneticilerinden. Erdoğan tarım kredi kooperatiflerinde poz veredursun, gıda fiyatlarını kontrol altına almak için acil ve geniş kapsamlı bir kamulaştırma programının hayata geçmesi gerekiyor. Hem kentlere ucuz gıda temini hem de çiftçinin insan gibi yaşaması için, çiftçi ve işçi düşmanı emperyalist gıda tekelleri işçi denetiminde kamulaştırılmalı, tarım mahsullerinin üretiminden depolanmasına, lojistiğinden halka arzına kadar bütün işlemler devlet tarafından planlı bir şekilde yapılmalıdır.

Hal sistemi kaldırılsın, çözüm devlet mülkiyetinde ve merkezi planlamaya bağlı dağıtım merkezleri!

İşçi ve çiftçi düşmanı gıda şirketleri işçi denetiminde kamulaştırılsın!

Büyük toprak sahiplerinin arazileri merkezi planlama doğrultusunda kamulaştırılsın, kooperatifleştirilsin, topraksız köylülere dağıtılsın! Tarım ve hayvancılıkta devlet çiftlikleri kurulsun!

Çiftçiye ucuz kredi, ucuz mazot, ucuz tohum, ucuz yem! Emekçi halka ucuz gıda!

Temel gıda maddelerinde KDV kaldırılsın, fiyatlar devlet tarafından halkın alım gücü gözetilerek belirlensin!

 

Bu yazı Gerçek gazetesinin Kasım 2021 tarihli 146. sayısında yayınlanmıştır.